Disiplin Cezasında Disiplin Amirinin Suçu Öğrenme Tarihi
Disiplin Cezasında Disiplin Amirinin Suçu Öğrenme Tarihi657 sayılı Devlet memurları kanununa göre verilecek olan disiplin cezalarında zamanaşımı sürelerinin hesaplanması açısından disiplin cezasını gerektirir suçun disiplin amirince öğrenilme tarihi büyük önem arz etmektedir.Disiplin cezasını gerektiren fiilin disiplin amirince öğrenilmesi ve disiplin soruşturması veya kovuşturması işlemlerine başlanılmaması ceza verme yetkisini ortadan kaldırmaktadır.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinde ; disiplin cezalarının çeşitleri sayarak 127 inci maddesinde: “ Bu kanunun 125 inci maddesinde sayılan fil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; a)Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, b)Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, başlanmadığı takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.” hükmüne yer verilmiştir.
Kanun hükmünden de anlaşıldığı üzere Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında 1 ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmaz ise ve Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmaz ise ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacaktır.
Bu nedenle disiplin cezalarında disiplin amirince disiplin cezasını öğrenme tarihinin ne olduğu veya hangi tarih olarak alınması gerektiği önem arz etmektedir.Disiplin cezalarında öğrenilme tarihinin ne olduğu hususunda konuya ilişkin olarak çeşitli zamanlarda verilmiş olan Danıştay Kararlarına baktığımızda
Danıştay 12. Dairesinin E: 2008/6979 K: 2009/854 T.18.02.2009 kararında”
ÖZET: Disiplin soruşturma zamanaşımı geçirildikten sonra alınan olura dayanılarak soruşturma yapılmış olması ve soruşturma onayında bulunmayan konu hakkında da soruşturma yapılarak düzenlenen raporda yer alan öneri doğrultusunda verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık görülmediği.
Davacı hakkında aynı klinikte görevli Op.Dr … tarafından 11.1.2007 günlü dilekçe ile şikayette bulunulduğu, 19.1.2007 tarihli yazı ile dilekçenin Ankara iI Sağlık Müdürlüğü’ne gönderildiği, il Sağlık Müdürlüğü’nce gerekli incelemenin Bakanlık Müfettişlerince yapılması için konunun 12.2.2007 günlü yazı ile Sağlık Bakanlığı’na bildirildiği, Sağlık Bakanı tarafından 28.2.2007 tarihinde verilen soruşturma onayı ile yapılan soruşturma sonucu davacının 657 sayılı D. Memurları Kanununun 125/C-a maddesi uyarınca “1/8 oranında aylıktan kesme” cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, 11.1.2007 tarihinde davacı hakkında şikayet dilekçesinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesine verilmiş olması karşısında, yukarıda aktarılan Yönetmelik hükümlerine göre, davacının disiplin amiri olan … Hastanesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimi tarafından bir ay içerisinde en geç 10.2.2007 tarihine kadar usulüne uygun bir soruşturmacı tayin edilerek soruşturmaya başlanılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra Sağlık Bakanı tarafından 28.2.2007 tarihinde verilen soruşturma onayı ile yapılan disiplin soruşturmasında disiplin soruşturma zamanaşımına ilişkin bir aylık sürenin geçirildiği görülmektedir.
Bu durumda, disiplin soruşturma zamanaşımı geçirildikten sonra alınan olura dayanılarak soruşturma yapılmış olması ve soruşturma onayında bulunmayan konu hakkında da soruşturma yapılarak düzenlenen raporda yer alan öneri doğrultusunda verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında da isabet görülmemiştir.
Danıştay 10. Dairesinin 20/03/1991 tarihli ve E:1988/2495,K:1991/1002 sayılı kararında;
“… hakaret suçunun 17.5.1987 de işlendiği ve hakarete uğrayan tarafından 18.5.1987tarihli dilekçe ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulduğu, dolayısıyla disiplin amiri durumunda olan Milli Eğitim Müdürünün, disiplin suçu işlendiğini bu tarihte öğrendiği, …” yönünde karar verilmiştir.
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2012/8803 E. , 2015/6562 K. sayılı kararında;
Bakılan olayda, davacının üç ayrı fiili nedeniyle üç ayrı madde kapsamında tek ceza verilerek uygulama yapıldığı, davacının 657 sayılı Kanunun 125/A-(b) maddesi kapsamına giren 24.06.2010 tarihinde görevine geç kaldığı iddiasına ilişkin olarak Başhekimlik tarafından daha önce aynı tarihli yazıyla savunmasının istenildiği ve 28.06.2010 tarihli yazıyla da ikaz edildiği, disiplin amiri tarafından 24.06.2010 tarihi itibarıyla öğrenilen bu hususa ilişkin olarak verilen 09.03.2011 tarihli olurun yukarıda belirtilen zamanaşımına ilişkin açık düzenlemeye aykırı olduğu görülmektedir.
Yukarıda metnine yer verilen düzenlemede öngörülen süreler geçtikten sonra, diğer bir ifadeyle disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramış bir fiile ilişkin olarak, disiplin işlemine esas inceleme/soruşturma yapılması ya da zamanaşımına uğramamış başkaca fiillere ilişkin olarak yürütülen bir inceleme/soruşturma kapsamına dahil edilmesi hukuken mümkün olmadığından, dava konusu işlemin 24.06.2010 tarihli isnada ilişkin kısmında bu nedenle hukuka uyarlık görülmemiştir.
657 sayılı kanunda yer alan mevzuat hükümleri ve Danıştay Başkanlığınca çeşitli tarihlerde verilmiş olan mahkeme kararlarından da anlaşılacağı üzere 657 sayılı Kanun gereği yapılacak olan disiplin soruşturması veya kovuşturmasında disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımının hesaplanmasında öğrenme tarihi olarak;
-Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden gelen başvuru, şikayet veya ihbar niteliği taşıyan evrakın memurun görev yaptığı kurumun evrak kaydına girdiği tarihin,
-Memurun görev yaptığı kurumun yetkili disiplin amirine veya disiplin kuruluna başvuru, şikayet veya ihbar gibi yollarla bilgi verildiğinde durumu tespit eden tutanağın düzenlendiği tarihin, Esas alınması gerekmektedir.