Cezaevinde İntihar Eden Mahkumun Ailesinin Hakları
Özet: İntihar eden müteveffanın kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesinde aynı cezaevinde bulunan .. isimli şahsın kendisine baskı yaptığını, şiddet uyguladığını, cezaevinde kendisini öldüreceklerini, kazana atacaklarını şeklinde ifadelerinin bulunduğu ancak söz konusu bu ifadelere yönelik bir araştırma yapılmadığı, bu nedenle müteveffanın birlikte kaldığı diğer hükümlülerin beyanlarının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği.
Yargıtay
1. Ceza Dairesi
Esas : 2019/635Karar : 2019/1467Karar Tarihi : 11/03/2019
“İçtihat Metni”
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Başkasını intihara yönlendirme suçundan kimliği meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Bafra Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/09/2018 tarihli ve 2018/2511 soruşturma, 2018/3434 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Bafra Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2018 tarihli ve 2018/1817 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müteveffa ‘ın hükümlü olarak bulunduğu Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tek kişilik odada kalmaktayken intihar etmesi olayıyla ilgili olarak Bafra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, ölen dışında olayın meydana gelmesinde başka bir kişiye yönelik kast veya kusur izafe edilebilecek bir durum olmadığı ve ölümün gerçekleşmesi ile alakalı herhangi bir suçun bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müteveffanın kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesinde aynı cezaevinde bulunan .. isimli şahsın kendisine baskı yaptığını, şiddet uyguladığını, cezaevinde kendisini öldüreceklerini, kazana atacaklarını şeklinde ifadelerinin bulunduğu ancak söz konusu bu ifadelere yönelik bir araştırma yapılmadığı, bu nedenle müteveffanın birlikte kaldığı diğer hükümlülerin beyanlarının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24/01/2019 gün ve 94660652-105-55-140-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bafra Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/10/2018 tarihli ve 2018/1817 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın