Cevap Dilekçesinin Deliller Kısmında Tanık Deliline Dayanılmamışsa da, Dilekçenin Açıklamalar Kısmında Tanık İsimlerinin Belirtilmesi Suretiyle Tanık Deliline Dayanılmış Sayılır
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
Esas : 2016/3606
Karar : 2019/13252
Karar Tarihi : 12/06/2019
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı İsteminin Özeti : Davacının davalı şirkete ait işyerinde 20.04.2004 – 27.03.2014 tarihleri arasında çalıştığı,en son net 1.050,00 TL aylık ücret aldığını,yemek ve servis yardımından yararlandığını, hizmet akdinin işveren tarafından sona erdirildiğini, davacının bir hafta 08.00 – 20.00 arasında, diğer hafta 16.00 – 04.00 arasında, müteakip haftada 24.00 – 12.00 arasında çalıştığını, vardiyalar arasında bir gün izin kullandığını, 2014/Mart ayından 27 günlük ücretinin ödenmediğini, yılık izinlerini kullanmadığını, dini bayramların ilk günleri haricindeki günlerde ve milli bayramlarda çalıştığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL Kıdem tazminatı, 500,00 TL İhbar tazminatı, 500,00 TL İzin ücreti, 4.000,00 TL Fazla çalışma ücreti, 200,00 TL Genel tatil ücreti, 100,00 TL Hafta sonu ücreti, 200,00 TL Ücreti olmak üzere toplam 6.000,00 TL’nın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir
Davalı Cevabının Özeti : Davacının 08.02.2005 tarihinde davalı şirkette çalışmaya başladığını, işyerindeki genel tatil, hafta tatili ve fazla çalışmalara katılmadığını, bu nedenle bu isteklerinin reddinin gerektiğini, 27-28-29-31/2014 günlerinde işyerine gelmediğini, bu nedenle 4857 Sayılı İş K.’nun 25/II-g. maddesi uyarınca davacıya 31.03.2014 tarihinde ihtarname gönderildiği ve devamsızlığının mazeretini bildirmesi istendiğini, ihtarnameyi alan davacının işverene mazeret bildirmediğini, bu nedenle 11.04.2014 tarihli ihtarname ile hizmet akdinin 4857 Sayılı İş K.’nun 25/11-g. maddesi uyarınca feshedildiğini, davacının kıdem tazminatı hakkının bulunmadığını, davacının almadığını belirttiğini, 2014 Mart ayı ücretinin 20.03.2014 tarihinde Mart ayı maaşı avansı olarak 300,00 TL ve 05.04.2014 tarihinde 469,43 TL maaş hesabına yatırıldığını, dava dilekçesinde belirtilen ücretin hayali olduğunu, davacının 36 günlük izin ücreti alacağının bulunduğunu, davacının hizmet akdinin 4857 Sayılı İş K.’nun 25/II-g maddesi gereğince feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti : Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz : Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe :1- Davalı işveren tarafından verilen cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılmamış, davalı vekili tarafından 09.03.2015 tarihinde verilen dilekçe ile cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle yemin deliline dayanıldığı bildirilmiştir. Davalı vekili son celse davacı tarafa fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda yemin teklif etmiş Mahkemece süresinde cevap ve delil dilekçesinde yemin deliline dayanılmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir
Cevap dilekçesinin içeriği 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu‘nun 129. Maddesinde açıklanmış olup e bendinde savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin dilekçe içeriğinde açıklanması gerektiği düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 194. Maddesinde ”tarafların dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur” şeklinde kurala yer verilmiştir.
Kanunun 145. Maddesine göre kanunda belirtilen süreden sonra delil gösterilmesi de mümkün değildir. Aynı maddede çok sınırlı ve istisnai hallerde sonradan delil gösterme imkanı ancak Hakimin iznine bağlı olarak öngörülmüştür. Belirtilen hükümleri aşarak ıslah yoluyla sonradan delil göstermek veya sunmak mümkün olmadığından davalı vekili tarafından cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle yemin deliline dayanılması imkan dahilinde değildir.
Mahkemece yemin deliline değer verilmemesi suretiyle sonuca gidilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı tarafın bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Cevap dilekçesinin açıklama kısmında iki davalı tanığının isimleri bildirilmiş ve dinlenmeleri gerektiği açıklanmış ancak aynı dilekçede ya da süresi içinde verilen delil listesinde açıkça tanık deliline dayanılmamıştır. Mahkemece deliller kısmında tanık deliline dayanılmadığı gerekçesiyle davalı tanıkları dinlenmeksizin karar verilmiştir.
Cevap dilekçesinde tanık isimleri belirtilmek suretiyle bu delile dayanılmış olup davalı vekilinin tanık dinletme talebi dikkate alınmaksızın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm kurulması hatalıdır.3- Davacı tanıkları iş yerinde belli dönemlerle ve aralıklarla çalışmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanıkların fiilen çalıştıkları sürelerle sınırlı fazla çalışma ücreti hesaplandığı belirtilmiş olsa da 2009 yılı için çalışmaları mevcut olmayıp belirtilen yıl bakımından hesaplamaya gidilmeksizin çalışılan süre ile sınırlı olarak belirlenmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,12/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkındaki benzer makalelerimiz için tıklayın