Mahkeme tarafından atanan pedagog tarafından velayete ilişkin görüşünü açıklayan rapordur.
Hem anne hem baba ile görüşmesi sonucunda görüşünü belirtilir.
Şayet çocuk idrak yaşında ise çocukla görüşerek bu konuda da görüşünü belirtir.
Velayet sosyal inceleme raporu boşanma kararına önemli ölçüde etki eder.
Boşanma aşamasındaki eşlerin yaşam ortamı, maddi durumu gibi hususlar sosyal inceleme raporu ile ortaya konulur.
Sosyal inceleme raporu velayetin hangi eşe bırakılacağı hususunda mahkemeye yardımcı olmaktadır.
Sosyal inceleme raporu velayet dışındaki hususlara da etki eder. Nafaka, tazminat gibi hususlar bunlara örnektir.
Sosyal inceleme uzmanları kimlerdir?
Psikolog, pedagog ve sosyal çalışma uzmanlarından oluşur.
Önemli olan husus çocuğun menfaatidir. Çocuğun iyi yaşam koşullarına sahip olması ve aile sıcaklığı bulmasıdır.
T.C.YARGITAY
HUKUK DAİRESİ
E. 2021/9109
K. 2021/8993
T. 1.12.2021
- BOŞANMA VE FER’İLERİNE HÜKMEDİLMESİ İSTEMİ ( Sosyal İnceleme Raporunda Ortak Çocuğun Uzmana Babası ile Kalmak İstediğini Beyan Ettiği Anne ile İlgili Anlatımları ise Sınırlı Olup Bu Yönde Ortak Çocuğa Danışmanlık Tedbiri Uygulanmasının Faydalı Olacağı – Davalı Annenin Velâyetten Doğan Sorumlulukları Davacı Babanın Taşımasını İstediği Yönünde Beyanı Olduğu/İdrak Çağındaki Küçüğün Üstün Yararı da Gözetilerek Velâyetinin Babaya Verilmesi Gerektiği )
- VELAYET ( Sosyal İnceleme Raporunda Davalı Annenin Velâyetten Doğan Görev ve Sorumlulukları Alma İsteğinin Sınırlı Düzeyde Olduğu Bu Nedenle Velâyetin Babaya Verilmesinin Küçüğün Menfaatine Olacağı Belirtildiği İdrak Çağındaki Çocuğun Gerek Uzman Karşısında Gerekse Duruşmada Alınan Beyanında Babası ile Kalmak İstediğini Belirttiği – İdrak Çağındaki Çocuğun Beyanının Esas Alınmamasını Gerektirir Somut Bir Delilin Bulunmadığı/İdrak Çağındaki Küçüğün Üstün Yararı da Gözetilerek Velâyetinin Davalı Babaya Verilmesi Gerektiği )
- ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI ( Çocuğun Anne ile İlgili Anlatımları Sınırlı Olup Uzmana Babası ile Kalmak İstediğini Beyan Ettiği – Davalı Annenin Velâyetten Doğan Sorumlulukları Davacı Babanın Taşımasını İstediği Yönünde Beyanı Olduğu/İdrak Çağındaki Küçüğün Üstün Yararı da Gözetilerek Velâyetinin Babaya Verilmesi Gerektiği )
4721/m.339,346
ÖZET : Dava, boşanma ve fer’ilerine hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Sosyal inceleme raporunda, ortak çocuğun, uzmana babası ile kalmak istediğini beyan ettiği, her iki ebeveynine yönelik olumlu duygularının olduğu, anne ile ilgili anlatımları sınırlı olup ortak çocuğa danışmanlık tedbiri uygulanmasının faydalı olacağı, davalı annenin velâyet talebi olduğu, ancak velâyetten doğan sorumlulukları davacı babanın taşımasını istediği yönünde beyanı olduğundan davalı annenin velâyetten doğan görev ve sorumlulukları alma isteğinin sınırlı düzeyde olduğu, bu nedenle velâyetin babaya verilmesinin küçüğün menfaatine olacağı belirtilmiş idrak çağındaki çocuğun gerek uzman karşısında gerekse duruşmada alınan beyanında babası ile kalmak istediğini belirttiği, dosyada, idrak çağındaki çocuğun beyanının esas alınmamasını gerektirir bir delilin bulunmadığı da gözetilerek idrak çağındaki küçüğün üstün yararı da gözetilerek velâyetinin davalı babaya verilmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve velâyet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
2-)İlk derece mahkemesince erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocukları 2011 doğumlu Vahide’nin velâyetinin ise davalı anneye verilmesine hükmedilmiş, hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmiştir.
Velâyet ve kişisel ilişki düzenlenirken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “Üstün yararıdır” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velâyet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Tarafların davayı kabulü de tek başına hukuki sonuç doğurmaz.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür.
Somut olayda; ilk derece mahkemesince bozma sonrası aldırılan 16.03.2020 tarihli sosyal inceleme raporunda, ortak çocuğun, uzmana babası ile kalmak istediğini beyan ettiği, her iki ebeveynine yönelik olumlu duygularının olduğu, anne ile ilgili anlatımlarının ise sınırlı olup bu yönde ortak çocuğa danışmanlık tedbiri uygulanmasının faydalı olacağı, davalı annenin velâyet talebi olduğu, ancak velâyetten doğan sorumlulukları davacı babanın taşımasını istediği yönünde beyanı olduğundan davalı annenin velâyetten doğan görev ve sorumlulukları alma isteğinin sınırlı düzeyde olduğu, bu nedenle velâyetin babaya verilmesinin küçüğün menfaatine olacağı belirtilmiş idrak çağındaki çocuğun gerek uzman karşısında gerekse duruşmada alınan beyanında babası ile kalmak istediğini belirttiği, bu durumda dosyada, idrak çağındaki çocuğun beyanının esas alınmamasını gerektirir somut bir delilin bulunmadığı da gözetilerek idrak çağındaki küçüğün üstün yararı da gözetilerek velâyetinin davalı babaya verilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.12.2021 (Çrş.)
Boşanmada Sosyal İnceleme Raporu Nasıl Hazırlanır?
Sosyal inceleme raporunu hazırlayacak olan görevli;
Sosyal inceleme raporu hazırlayacağı çocukla, isteği doğrultusunda yeterli süre ve sayıda görüşmekle serbesttir.
Sosyal inceleme raporu hazırlamakla görevli kişi Çocukla ilgili kararların yerine getirilmesinde veya çocuğun kapasitesinin araştırılması ile görevli adli mercilerce tayin edilen uzmanlar dahil olmak üzere ilgili kurum ve kuruluş yetkilileri ile çocuk hakkındaki kararın amaca ulaşmasını sağlamak üzere işbirliği yapmak ve uzmanlık alanına giren konularda görüşlerini bildirmek suretiyle bu kişilere yardımcı olmakla da mükelleftir.
Sosyal inceleme raporlarının hazırlanmasında çocuğun geçirdiği gelişim aşamaları dikkate alınmalıdır.
Müşterek çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal durumunun ne durumda olduğu, bulunduğu ebeveyn yanında mevcut halinin nasıl olduğu belirtilmelidir.
Çocuğun anne ve baba ile olan ilişkisi sorgulanmalı nasıl bir duygu durumunda olduğu araştırma konusu yapılarak sonuç kısmına iliştirilmelidir.
Sorunun ortaya çıkmasında etkili olabilecek bireysel özellikler üzerinde durulur. Psikososyal ve bedensel sağlık, olgunluk düzeyi, özürlülük durumu, insani ilişkiler kurmadaki kapasitesi ve güçlü yanları da ele alınır. Bu bilgiler hem sorunun ortaya çıkışı, hem de çözümlenmesi açısından önemlidir.
Velayeti talep edilen çocuğun anne ve baba ile olan ilişkisi ile okul hayatı ile boş zamanlarını nasıl değerlendirildiği belirtilmelidir.
Sosyal inceleme uzmanı çocukla görüştüğü esnada tespit ettiği hal ve hareketleri, raporuna eklemeli çocuğun huzursuz olup olmadığı değerlendirme altına alınmalıdır.
Velayet Davasında Sosyal İnceleme Raporunun Önemi
Boşanma davasında sosyal inceleme raporunun hazırlanması boşanma sonucunda ortaya çıkacak olan hukuki durumlara doğrudan etki edeceğinden bu rapor büyük öneme sahiptir.
Sosyal İnceleme Raporuna İtiraz Nasıl Yapılır?
Sosyal inceleme raporuna itiraz boşanma kararından sonra boşanmanın hukuki sonuçlarına itiraz şeklinde gerçekleşmektedir. Sosyal inceleme raporu Yargıtay kararlarıyla bozulabileceği gibi eşlerden biri ile irtibata geçilmeden hazırlanan raporlar mahkemece kabul edilse bile boşanma kararına itiraz edilerek bu raporun yeniden hazırlatılması talep edilebilir.
Sosyal inceleme raporunun eksik inceleme sonucu hazırlanması, sosyal inceleme raporunun gerçeği yansıtmaması gibi gerekçelerle aile hukuku alanında uzman avukatlardan yardım alınarak sosyal inceleme raporuna üst mahkeme olan Yargıtay’a itiraz edilebilir.
Boşanma Davasında Sosyal İnceleme ve Velayet Kararı
Yukarıdaki açıklama doğrultusunda, örnek karar da davacı erkek vasisi tarafından açılan boşanma davasında, davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olduğu, davacı erkeğin ve ortak çocuğun sürekli kendilerinin yanında bulunduğu,
Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu …. velayetinin anneden kaldırılarak çocuğa vasi atanmasına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece tarafların boşanmalarına ve ortak çocuğun velayetinin ise anneye verilmesine karar verilmiştir.
Boşanma Davasında Sosyal İnceleme ve Velayet Gerekçeleri
Kararın dayanağında, velayetin değiştirilme şartları olan Anne ve babanın acemi oluşu, kalıcı hastalığı, başka şehirde bulunması yada benzeri nedenlerle çocuğun velayeti konusunda gerekli özeni ve görevilerini sorumluluğunu gereği gibi yerine getirememesi;
Ana ve babanın çocuğa gerekli ve yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı ysorumluluklarını ağır bir biçimde aksatması durumunda hakim velayet hakkını kaldırabilir
Boşanma Davasında Sosyal İnceleme Raporu ve İtiraz
Aile Mahkemelerinin Sosyal İnceleme Raporu, davanın tüm aşamalarına etki etmektedir. Çünkü aile hakimi, sosyal araştırma rapor doğrultusunda, nafafa, tazminat, velayet gibi konularda vereceği karara etkili olmaktadır.
Bu nedenle sosyal inceleme raporu, tarafların kendisiyle görüşülmeden tek taraflı olarak hazırlanmış olması, raporda ki beyanların yanlış olması karara etki etmektedir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.