TMK MADDE 1 HUKUKUN UYGULANMASI VE KAYNAKLARIKanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.
TMK MADDE 1’İN GEREKÇESİ
Yürürlükteki Kanunun 1’inci maddesini karşılamaktadır.Madde olduğu gibi korunmuş fakat gerek amaç ve içeriğini daha iyi ifade etmesi bakımından, gerek dilinin daha anlaşılır bir hâle getirilmesi yönünden yeniden kaleme alınmıştır.Maddenin kenar başlığı “Kanunu Medenînin Tatbiki” şeklindedir. Bu kenar başlık maddenin uygulama alanıyla uyumlu değildir. Çünkü, madde sadece Medenî Kanunun uygulanmasını düzenleyen bir madde olmayıp genel olarak hukukun kaynaklarım düzenlemektedir. Maddede sayılan kaynaklar medenî hukukta olduğu kadar özel hukukun diğer dallarında da geçerli olan kaynaklardır. Bu sebeple, maddenin kenar başlığı “Hukukun uygulanması ve kaynaklan” şeklînde değiştirilmiştir.Yürürlükteki maddede yer alan “lâfziyle veya ruhiyle” sözcükleri yerine daha anlaşılır bir ifadeyle “sözüyle ve özüyle*’; ‘temas ettiği” deyimi yerine “değindiği”; “vazıı kanun” yerine “kanun koyucu”; “vazedecek” yerine “koyacak” sözcükleri kullanılmıştır. Hakim kanunu hem sözü hem de özüyle birlikte ele alarak uygulayacaktır. Sadece sözüyle veya sadece özüyle uygulaması söz konusu olmayacaktır.Maddenin üçüncü fıkrası “Hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.” şeklinde daha arı bir Türkçe ile kaleme alınmış, daha anlaşılır hale getirilmiştir.
TMK MADDE 1 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi
Esas : 2016/6157 Karar : 2020/688 Karar Tarihi : 04.02.2020
“İçtihat Metni”
Mahkemesi : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde müdahiller …. vekili ile …. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
İstemde bulunan vekili, müvekkil şirketlerin borcu batık durumda olduklarını ancak iflasın ertelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanması halinde borca batıklıktan kurtularak borçlarını ödeyebileceklerini ileri sürerek, iflasların bir yıl süreyle ertelenmesin karar verilmesini talep etmiştir.Müdahiller vekilleri, şirketlerin iyileşmesinin mümkün olmadığını savunarak, talebin reddini istemiştirler.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şirketlerin borca batık durumda oldukları, başvuru tarihinden itibaren ilk 3 aylık dönemde davacı şirketlerin yüksek miktarda borç ödemesi gerçekleştirdikleri, bir kısım bankalarla yapılandırma anlaşmalarının yapıldığı, sermaye arttırımı kararı alınarak arttırılan sermayenin 500.000 TL’lik kısmının şirket ortaklarınca ödendiği, satışı gerçekleşen şirketlere ait bir kısım taşınmazlardan elde edilen kaynak ile tedarikçi firmalara ödeme yapıldığı, çalışanlara ödenmemiş maaş borçlarının bulunmadığı, iyileştirme projelerinin ciddi ve inandırıcı olduğu gerekçesiyle, talebin kabulüne karar verilmiştir.Kararı, müdahiller …. vekili ile ….vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahiller …. vekili ile …. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahiller …. vekili ile T….A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Related Posts
27 Ocak 2021
Eşin, Borçlu Eşe Kefil Olmak İstemesi Halinde, Kefaletin Geçerli Olması İçin Eş Rızasına Lüzum Olmadığının Kabulü Gerekir
Daha fazla oku
24 Şubat 2021