ÖZET: Katılanı telefonla arayan şahısların kendisini kamu görevlisi olarak tanıttığının iddia edilmesi karşısında, sanıklara isnat edilen eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinde üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi görevlidir.
Konuya ilişkin Yargıtay kararı tam metni aşağıda sunulmuştur
YARGITAY 15. CD E: 2019/16049 K: 2020/1499 T:05/02/2020
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler,
katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Olay günü telefonla katılanı arayıp kendisini emniyet amiri olarak tanıtan bir şahsın, oğlunun terör olaylarına karıştığını söylediği, seni savcıma aktarıyorum denilerek başka bir şahısla konuştuğu, verecekleri hesap numarası ve kredi kartına para yatırmasını söylemeleri üzerine katılanın
6500 TL ve 6600 TL olmak üzere sanıklar … ve …’ın hesaplarına yatırdığı bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda Katılanı telefonla arayan şahısların kendisini kamu görevlisi olarak tanıttığının iddia edilmesi karşısında, sanıklara isnat edilen eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle,
5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.