Okul Servisinde Taşınan Öğrencinin Kazada Vefat Etmesi Halinde Okulun Tazminat SorumluluğuDavalı A. Koleji Vakfı’nın da meydana gelen zarardan taşıyan sıfatı ile müteselsil sorumlu olduğu
-Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasındaki bedelin tamamının kusur durumuna bakılmaksızın ölümün gerçekleşmesi hâlinde mirasçılara ödenmesi gerekir. Bu sigorta bedelinin hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi mümkün değildir.
-Koltuk Sigortasından alınan sigorta bedeli hiçbir zaman ve hiçbir biçimde destekten yoksun kalma tazminatından indirilemez.
YargıtayHukuk Genel Kurulu
Esas : 2018/504Karar : 2018/1258Karar Tarihi :
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada “taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat” birleşen davada ise “maddi tazminat fark alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesince davalı T.. Ankara Koleji yönünden davanın husumetten (sıfat yokluğu) reddine; diğer davalılar İ.. .. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) ve … yönünden kısmen kabulüne dair verilen 02.03.2017 gün ve 2016/421 E., 2017/76 K. (21.05.2008 gün ve 2006/136 E., 2008/180 K.) sayılı karar, davacılar vekili ile davalı İ…. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) vekili tarafından temyiz edilmekle,Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.12.2009 gün ve 2008/13385 E., 2009/12985 K. sayılı kararı ile;“…Davacılar vekili, davalı El…….. Tic. A.Ş.nin maliki ve işleteni, davalı …’ın sürücüsü olduğu T…Ankara Koleji okul servisinde müvekkillerinin murisinin yolcu olarak okuluna gitmekte iken, araç sürücüsünün tam kusuru ile neden olduğu kazada vefat ettiğini, müvekkillerinin olay nedeniyle desteklerinden yoksun kaldıkları gibi derin acılar yaşadıklarını ileri sürerek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalması kaydıyla şimdilik, müvekkillerinden Müjde için 200.000 YTL.sı manevi ve sigorta tarafından karşılanmayan kısım için 5.000 YTL.sı maddi, Kamil H. için 200.000 YTL.sı manevi ve sigorta tarafından karşılanmayan kısım için 5.000 YTL.sı maddi, Caner için 100.000 YTL.sı manevi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı İ…… San. Tic. ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) vekili, dava konusu kazayı yapan aracın malikinin müvekkili olmasına karşın aracın 29.6.2004 tarihinde dava dışı C…-TUR Tur. Ltd. Şti.ne kiralandığını, olayında bu şirket tarafından aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğini, anılan şirketle yapılan sözleşmenin 5.12 maddesi uyarınca trafik kazaları da dahil olmak üzere tüm maddi ve manevi zarar ve ziyandan C…-TUR Tur. Ltd. Şti.nin sorumlu olacağının düzenlendiğini, keza sürücünün de bu şirketin çalışanı olduğunu, sigorta şirketlerinin maddi tazminat taleplerini karşıladığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, yasal faiz istenebileceğini savunarak, davanınusul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı T… Ankara Koleji Vakfı Özel İlköğretim Okul Müdürlüğü vekili, öğrenci servisinin veli ile yaptığı taşıma sözleşmesi ile hizmet verdiğini, aracın okula ait olmadığını, Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 5. ve 7. maddelerinin olayda uygulanma yerinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, murisin okutulması bakım ve yetiştirilmesi için yapılan muhtemel masraf ile sigorta şirketleri tarafından ödenen tazminat miktarları indirildikten sonra davacıların karşılanmamış maddi tazminat hakkının kalmadığı, okul servisinin davalı T.. Ankara Koleji Vakfı Özel İlköğretim Okul Müdürlüğüne ait olmadığı, aracın okulun kullanımına tahsis edilmediği, servis hizmetinin velilerle yapılan taşıma sözleşmesi gereği yapıldığı, olayda kusursuz sorumluluk hallerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı T…. Ankara Koleji Vakfı Özel İlköğretim Okul Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, davacı … için 20.000 YTL.sı manevi, davacı … için 20.000 YTL.sı manevi ve kardeş Caner için 10.000 YTL.sı manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar İ…. San. Tic. ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) ve …’dan tahsiline, maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili ve davalı İ…. San. Tic. ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacıların murisinin davalı taşıma şirketine ait araçta yolcu olması nedeniyle kusurunun olmamasına, murisin yetiştiği aile ortamı yüksek tahsil yapmaya yönlendirecek şart ve imkanlara sahip olması nedeniyle asgari ücretin üzerinde tazminata esas gelirin belirlenerek maddi tazminatın hesabında bir usulsüzlük bulunmamasına, taşıma sözleşmesinin davalı İ…. San. Tic. ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) ile yapılması nedeniyle aracın fiili taşıyana kiralanmasının bu davalının taşıyan olarak sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak olmasına ve ayrıca olay tarihinde geçerli Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 7. maddesi hükmü uyarınca da T… Ankara Koleji vakfının taşıyan dışında bir başka sıfatla dahi sorumlu tutulması mümkün bulunmadığından hakkındaki davanın husumet yönünden reddinde de bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı İ….n San. Tic. ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) vekilinin tüm ve davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece karara esas alınan 19.03.2008 tarihli bilirkişi raporunda davacılara Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesinden ödenen 50.000 YTL.sı hesap edilen destekten yoksun kalma tazminatından indirilmiş ise de, Ferdi Kaza Sigorta Sözleşmesinde yolcunun ölümü halinde sigortacı, bir meblağ sigortası bedeli olan ölüm tazminatını can sigortası ilkeleri uyarınca aynen ölenin yasal mirasçılarına ödemek yükümlülüğü altındadır. Bu itibarla mahkemece, Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesinden ödenen 50.000 YTL.sının hesap edilen destekten yoksun kalma tazminatından indirilmek suretiyle ve bu durumda tazminat miktarının negatif bakiye verdiğinden bahisle davacı anne ve baba yönünden maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İ…. San. Tic. ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASI…”gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş; davacılar vekilinin karar düzeltme talepleri üzerine ise bu kez 11. Hukuk Dairesinin 22.12.2010 gün ve 2010/12417 E., 2010/13052 K. sayılı kararı ile ilk bozmaya ilave olarak;(…1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davalı T.. Ankara Koleji Vakfı ile davalı İ… Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri arasında önceden 22.08.2003 tarihinde sonradan da bu sözleşme yenilenerek 28.09.2004 tarihinde öğrencilerin taşınması hususunda anlaşma yapıldığı, kazanın 06.06.2005 tarihi itibariyle sözleşme süresi içerisinde meydana geldiği hususları tartışmasızdır. Sözleşme başlığı “Öğrenci, öğretmen ve personel taşıma sözleşmesi” olup sözleşmenin konusu başlıklı 2. maddeye göre “T… Ankara Koleji Vakfı okulları, öğrenci, öğretmen ve personelinin Ankara içi ile İncek kampüsü arasında evden okula, okulda eve götürülüp getirilmesi….” olduğu, 3. maddesinde; işin süresinin gösterildiği, 4. maddesinde; güzergahların, 5. maddesinde; alınacak ücretlerin, 6. maddesinde; ilgili aysonunda verilen hizmette bir aksama olması halinde kullanılmak üzere taşıyıcının vakfa 100.000 YTL güvence bedeli yatıracağı, 8.maddesinde; taşımacının 300.000 YTL tutarında kesin ve süresiz teminat mektubunu vakfa vereceği, 9. maddesinde; vergi, resim ve harçların, 10. maddesinde; fesih hususların düzenlendiği, öncelikle 7. maddesinde a) bendinde; okul servis araçları yönetmeliği hükümlerine uyulacağı b) bendinde; taşımacının vakıftan onay almadan herhangi bir değişim yapamayacağı, c) bendinde; taşımacının vakfın belirleyeceği bir sigorta şirketine “Ferdi Kaza Sigortası” yaptırması zorunluluğu, d) bendinde; 3.kişilere verilerek zararlardan dolayı vakfa rücu edilemeyeceği, m) bendinde; taşımacının personelinin davalı çalışanlarına ait tüm kararlarına ve genelgelerine uymakla yükümlü olacağı hususları açıkça belirtildiği, davacı tanıklarının da; servis araçlarının kiralanması, taşımacılık işlerinde bulunulması, ihalenin yapılması ve araçların seçim ve denetiminde tamamen okul yönetiminin etkili ve yetkili olduğu, öğrenci ve velilerin söz sahibi olmadıkları yönündeki beyanları karşısında davalı vakfın söz konusu taşıma işini denetleme ve kontrol yetkisine sahip olduğu bu durumda vakfın da taşıyan olarak kabulü gerektiğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairenin temyiz bozma ilamının (1) nolu bölümünün bu hususa ilişen bölümünün ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenle davacı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle Dairemizin 2008/13385 Esas – 2009/12985 Karar sayılı 15.12.2009 tarihli ilamının (1) nolu bölümünün davacı vakfın husumeti ile ilgili kısmının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının bu nedenle de davacı yararına BOZULMASI…”gerektiği gerekçesiyle karar ikinci bir nedenle de bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:Asıl dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat; birleşen dava ise maddi tazminat fark alacağı istemine ilişkindir.Davacılar vekili asıl dava dosyasında mülkiyeti davalı İ….Tic.A.Ş.’ye ait olan ve davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan 06 C 2.. plakalı aracın 06.06.2005 tarihinde içinde bulunan öğrencileri Eryaman’daki evlerine götürmek için Güney Çevre Otobanı Gölbaşı Konya Karayolunda seyir hâlinde iken aracı süratli ve dikkatsiz kullandığını, arkasından gelen arabaları kontrol etmeden şerit değiştirmek istediğini, sonrasında da tekrar kendi şeridine geçmek isterken önünde giden 06 ZG…0 plakalı TIR’a çarptığını, meydana gelen kaza neticesinde araçta bulunan müvekkillerin kızı Bilge Atıcı’nın hayatını kaybettiğini, kazada araç sürücüsü …’ın tam kusurlu bulunduğunu ve haksız fiile sebep veren olarak sorumlu olduğunu, davalılardan İ….. San. Tic. A.Ş. ve Araç Kiralama Hizmetlerinin davada araç maliki ve işleteni sıfatıyla Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca, yine davalı TED Kolejinin ise taşımacılık sözleşmesini yapmasına karşın serviste rehber öğretmen ya da hostes bulundurmaması, öğrencilerin iniş ve binişlerini kendi kaderlerine bırakması ve gerekli özeni göstermemesi nedeniyle Okul Servisleri Araçları Hizmet Yönetmeliğinin 5. maddesi uyarınca sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla anne Müjde ve baba Kamil için ayrı ayrı 5.000.00’er TL maddi, 200.000,00’er TL manevi; kardeş Caner için 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 510.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili birleşen dava dosyasında davalılar aleyhine Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan maddi ve manevi tazminat davasında alınan 28.01.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre davacıların net gerçek maddi zararlarının toplamının 54.699,92 TL olduğunu belirterek fark alacaklarının asıl davadaki miktarla ve avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.Davalı İ…. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç kiralama Hizmetleri vekili asıl dava dosyasında trafik kazasına karışan 06 C 2… plakalı aracın şirket üzerine kayıtlı olmasına karşın bu aracın 29.06.2004 tarihinde dava dışı C…-Tur Turizm Ltd. Şti.’ne kiralandığını ve olay anında da ismi geçen şirket tarafından işletildiğini, bu nedenle sorumluluğun C…-Tur Turizm Ltd. Şti.’ne ait olduğunu, ayrıca murisin kız çocuğu olması ve bekar bulunması nedeniyle davacıların farazi desteği nedeniyle maddi tazminat hesabında yaş ve asgari ücretin esas alınması gerektiğini, maddi tazminatların sigorta şirketi tarafından karşılandığını ve davacıların alacaklarının kalmadığını, kaldı ki talep edilen manevi tazminatın çok fahiş olduğunu, davanın haksız ve mesnetsiz açıldığını, bu nedenle de reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı … vekili asıl dava dosyasında kolejin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla dava ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.Davalı …’ın asıl dava dosyasında savunması alınmamıştır.İhbar olunan Başak Sigorta A.Ş. vekili asıl dava dosyasında açılan davanın müvekkil sigorta şirketine ihbar edildiğini, şirketin sorumluluğunun bulunmadığını beyan etmiştir.İhbar olunan A. Sigorta A.Ş. vekili asıl dava dosyasında dava dilekçesinde adı yazılı olmayan bir kimsenin sonradan davaya dâhil edilmesinin mümkün olmadığını, ihbar edilenin davanın tarafı da olamayacağını ve hakkında hüküm tesis edilemeyeceğini, kaldı ki Bilge A.’nın varislerine 11.08.2005 tarihinde 11.771,00 YTL’nin ödendiğini ifade etmiştir.İhbar olunanlar A…Turizm Ltd. Şti., Ç… Turizm Ltd. Şti., B.. Turizm A.Ş. vekili asıl dava dosyasında ihbar edilenlerin davanın tarafı olamayacağını ve haklarında hüküm tesis edilemeyeceğini, kazaya sebep olan aracın ihbar olunan şirketlere ait olmadığını, müvekkillerinin bu aracın işleteni sıfatını da taşımadıklarını, ihbar olunanların sorumluluklarının bulunmadığını savunmuştur.İhbar Olunan C…-Tur Turizm Ltd. Şti. vekili asıl dava dosyasında savunma dilekçesi sunmamıştır.İhbar Olunan …. vekili asıl dava dosyasında beyanda bulunmamıştır.Mahkemece 21.05.2008 tarihli ilk kararda haksız eylem sonucu yakınların ölümü nedeniyle destek tazminatı ve manevi tazminat istenebilmesi için akraba veya mirasçı olmanın gerekmediği, tazminat isteyenin fiilen ölenin desteğinden yararlanıyor olmasının veya gelecekte destek olma durumunun bulunmasının yeterli olduğu, yine manevi tazminat istenebilmesi için de tazminat isteyenle ölen arasında duygusal anlamda bir bağlılığın yeterli olduğu, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/223 esas sayılı dosyasında davalı sürücü Murat’ın tam kusurlu, vefat eden Bilge Atıcı’nın ise yolcu olması nedeniyle kusursuz olduğunun belirtildiği ve alınan rapor doğrultusunda, sanığın dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet verme suçundan mâhkum olduğu, eldeki dosyada da tazminat miktarlarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi raporlarının alındığı, dosyada yapılan incelemede kazaya karışan öğrenci servisinin davalı T… Ankara Koleji Vakfı Özel İlköğretim Vakfı Müdürlüğüne ait olmadığı, okulun kullanımına tahsis edilmediği, servis aracının öğrenci velileri ile yapılan taşıma sözleşmesi gereği öğrenci taşıdığı, olayın da bu esnada meydana geldiği, bu itibarla davalı T… Kolejine sorumluluk yüklenemeyeceği ve ortada kusursuz sorumluluk hâlinin de bulunmadığı gerekçesiyle davalı T…. Ankara Koleji Vakfı Özel İlköğretim Vakfı Müdürlüğü hakkında açılan davanın husumet (sıfat yokluğu) nedeniyle reddine; diğer davalılar hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün Davacılar vekili ile davalı İ…. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine;Özel Dairece (11. Hukuk Dairesi) 15.12.2009 tarihli ilk bozma kararı ile davalı İ….. San. Tic. ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, esas alınan 19.03.2008 tarihli bilirkişi raporunda davacılara Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesinden ödenen 50.000 YTL’nin hesap edilen destekten yoksun kalma tazminatından indirilmiş olmasının ve bu durumda tazminat miktarının negatif bakiye verdiğinden bahisle davacı anne ve baba yönünden maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuş;Davacılar vekilinin karar düzeltme isteği üzerine Özel Dairece 22.12.2010 tarihli karar ile bu kez davacılar vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davalı T…. Ankara Koleji Vakfı ile davalı İ…. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri arasında önceden 22.08.2003 tarihinde sonradan da bu sözleşmenin yenilenerek 28.09.2004 tarihinde öğrencilerin taşınması hususunda anlaşma yapıldığı, kazanın 06.06.2005 tarihi itibariyle sözleşme süresi içerisinde meydana geldiği, sözleşmenin 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8. ve 9. maddelerinde açıklamaların bulunduğu, davacı tanıklarının da servis araçlarının kiralanması, taşımacılık işlerinde bulunulması, ihalenin yapılması ve araçların seçim ve denetiminde tamamen okul yönetiminin etkili ve yetkili olduğu, öğrenci ve velillerin söz sahibi olmadıkları yönündeki beyanları dikkate alındığında, davalı vakfın söz konusu taşıma işini denetleme ve kontrol yetkisine sahip olduğu bu durumda vakfın da taşıyan olarak kabulü gerektiği belirtilerek karar ikinci nedenle de bozulmuş;Yerel Mahkemece Özel Dairenin bozma kararına karşı 05.04.2011 tarihli kararda taşıma sözleşmesinin davalı İ. G.-G. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri Firması ile yapıldığı, bu nedenle aracın fiili taşıyana kiralanmasından dolayı davalının sorumluluğunun sona ermediği, ayrıca olay tarihinde geçerli Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeligi’nin 7. maddesi gereği davalı T. Ankara Koleji Vakfı’nın tazminattan sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı belirtilerek davalı T. Koleji yönünden karar düzeltme kararında ifade edildiği gibi davalının taşıyan olarak sorumlu tutulması gerektiği görüşüne iştirak edilmediği, ayrıca davacıların hem sigorta şirketinden can sigortası parası almış olmalarının hem de destekten yoksun kalma tazminatı almış olmalarının mükerrerliğe neden olacağı, bu nedenle sigortadan alınan paranın destekten yoksun kalma tazminatından mahsup edilmesinin doğru olacağı ifade edilerek direnme kararı verilmiştir.Direnme kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hukuk Genel Kurulunca 23.11.2011 tarihli ilk kararda dava dilekçesi ve duruşma günü ile mahkeme kararının, temyiz dilekçesinin, bozma kararının, karar düzeltme kararının ve bozma sonrası duruşma gününün davalı …’a usulünce tebliğ edilmiş gibi işlem tesis edilip, taraf teşkili sağlanmadan duruşma açılması ve davalının yokluğunda, ona hukuki dinlenilme hakkı tanınmadan, savunma ve adil yargılanma hakkını kısıtlar biçimde yargılama yapılıp sonlandırılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle direnme kararı usuli nedenlerle bozulmuş;Yerel mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.12.2009 gün ve 2008/13385 Esas, 2009/12985 Karar sayılı ilk bozma kararına ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.12.2010 gün ve 2010/12417 Esas, 2010/13052 Karar sayılı karar düzeltme bozma kararına karşı yeniden direnme kararı verilmiştir.Direnme kararı davacılar vekili tarafından yeniden temyiz edilmiştir.Hukuk Genel Kurulunca 26.12.2012 tarihli ikinci kararda tebligatların, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen İhsan oğlu …’a yapılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra kararın verilmesi gerektiği belirtilerek yeniden bozulmuş;Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen ikinci karar ile birlikte dosya mahkemesine gönderilmiş olup, yerel mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına yeniden uyulmak suretiyle yargılamaya devam edilmiştir.Yerel Mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına karşı 13.05.2014 tarihli kararda; her ne kadar Hukuk Genel Kurulu kararında davalı …’ın İhsan oğlu olduğu belirtilmiş ise de gerçek davalı …’ın İlhan oğlu olduğu ve davalıya bu durum dikkate alınarak tebligat yapıldığı, bu itibarla da taraf teşkilinin sağlandığı, davalı T. Ankara Koleji Vakfı vekilinin daha önce mahkeme tarafından direnme kararı verildiğini bu nedenle vakıf yönünden kazanılmış hak oluşturulduğunu iddia etmiş olmalarına karşın ilk karardan itibaren gerçek davalı …’a tebligatın yapılamamış olması nedeniyle ilk karardan itibaren verilen direnme kararlarının usulüne uygun olmadığı ve davalı yönünden kazanılmış hak oluşturmayacağı, bozma sonrası yeniden raporların alındığı ve 28.01.2014 tarihli ek raporun gerek içerik gerekse hesaplamalar bakımından hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, öte yandan davacılar … ve … tarafından ek rapordan sonra hesaplanan maddi tazminat yönünden Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/94 Esas sayılı dosyası ile ek dava açıldığı ve eldeki dosya ile birleştirildiği, davacıların kızı Bilge A.’nın meydana gelen kazada kusursuz olduğu, davalılar İ. G. – G. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent A Car) şirketinin araç işleteni olarak, davalı …’ın aracın sürücüsü ve haksız fiile sebebiyet veren olarak sorumlu olduğu, davalı TED Ankara Koleji Vakfının ise İ. G. – G. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent A Car) şirketi ile 22.08.2003 tarihinde ve 28.09.2004 tarihinde öğrencilerin taşınması hususunda sözleşme yaptığı, kazanın meydana geldiği tarih itibariyle de sözleşmenin devam ettiği, söz konusu sözleşmeye göre vakfın taşıma işini denetleme ve kontrol yetkisine sahip olduğu, bu itibarla davalı TED Ankara Koleji Vakfının taşıyan olarak sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle asıl dava yönünden maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne; birleşen dava yönünden ise maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.Hükmün davacılar vekili ile davalı T. Ankara Koleji Vakfı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine;Özel Dairece (17. Hukuk Dairesi) 24.05.2016 tarihli ikinci bozma kararında direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca iki kez davalı …’a usulüne uygun tebliğ yapılmadığı gerekçesiyle yani usul yönünden bozulduğu, mahkemece artık, direnme kararından tamamen dönme sonucunu doğuracak şekilde 11. Hukuk Dairesi bozmasına uyma kararı verilmesinin bu nedenle doğru olmadığı ve Hukuk Genel Kurulu tarafından esası incelenmeyen önceki direnme kararları doğrultusunda hüküm tesis edilmesinin gerektiği gerekçesiyle bozulmuş;Yerel Mahkemece 02.03.2017 tarihli kararda usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulmasına, birleşen davanın, direnme kararları sonrası 12.02.2014 tarihinde açıldığı, Hukuk Genel Kurulunun bozma kararlarının asıl davaya yönelik olduğu, en son Yargıtay 17. Hukuk Dairesince birleştirilen dosya yönünden herhangi bir karar verilmeksizin asıl dosya yönünden Hukuk Genel Kurulu tarafından esası incelenmeyen önceki direnme kararları doğrultusunda hüküm tesis edilmek üzere kararın bozulduğu, dolayısıyla birleştirilen Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/94 Esas sayılı dosyasının eldeki dosyadan tefriki ile ayrı esasa kaydedildiği, yine mahkemece Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma kararı içeriği ve direnme kararı ile kazanılmış bulunan usuli müktesep hakları zedeleyici nitelikte karar verilemeyeceğine ilişkin tespiti değerlendirildiğinde, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin verdiği bozma kararına karşı mahkemece asıl davaya yönelik olarak verilen 21.05.2008 tarihli kararında direnilmesine karar verilmiştir.Direnme kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık:-Davacıların destekten yoksun kalma tazminat hakları belirlenirken Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesinden ödenen miktarın tazminattan indirilmesinin gerekip gerekmediği,-Servis işletmesi ile okul yönetimi arasındaki ilişki dikkate alındığında, okul servisinin sebep olduğu haksız fiilden dolayı davalı T. Ankara Koleji Vakfının sorumlu tutulup tutulamayacağı noktalarında toplanmaktadır.I-Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesinden ödenen miktarın tazminattan indirilip indirilemeyeceğine yönelik uyuşmazlık yönünden yapılan incelemede;Konunun açıklığa kavuşturulması için öncelikle Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi (sözleşmesi)’nin incelenmesinde yarar bulunmaktadır.Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket hâlinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının ya da sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir.Zorunlu Koltuk Sigortası, sigorta ettiren (otobüs işletenleri) yararına ve onun hukuki sorumluluğunu üstlenen bir sorumluluk ve zarar sigortası değil, ferdi kaza sigortaları arasında yer alan bir “can sigortası” türü olup, sigorta bedeli hesaplanacak zarar tutarına göre değil, sigorta poliçesinde belirtilen miktar üzerinden ödenmektedir. Çünkü, kaza (can) sigortası, bir tutar (meblağ) sigortasıdır. Tutar (meblağ) sigortasında, kişilerin kazaya uğramaları durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta poliçesinde yer alan tutar, kazaya uğrayan kişiye ve yakınlarına eksiksiz ödenir. Başka bir deyişle, sigortacının ödeyeceği tutar, sigorta poliçesinde yazılı “sigorta bedeli”dir. Şöyle de diyebiliriz: Tutar (meblağ) sigortasında amaç, belli bir zararın (tazmini) giderilmesi değil, önceden poliçede belirlenmiş bir paranın ödenmesidir. Ancak, ölümlerde poliçedeki tutarın tamamı hak sahiplerine ödenir ise de, bedensel zararlarda sakatlık oranı ve zararın derecesine göre ödeme yapılır.Zorunlu Koltuk Sigortasını öteki sigortalardan ayıran önemli özelliklerden biri, taşımacı ile sürücü ve yardımcılarının “bir kusurları bulunmasa bile” zarar gören yolculara gereken ödemenin yapılmasıdır. Çünkü bu sigorta türünde, taşımacının sorumluluğu üstlenilmemekte, doğrudan yolcular ve görevliler için kazaya karşı bir güvence (teminat) sağlanmış bulunmaktadır.Meblağ sigortası olan koltuk sigortasında yolcunun ölümü halinde poliçedeki meblağın tamamı miras payları oranında mirasçılara eksiksiz ödenir. Mirasçı olmayan “destekten yoksun kalanlar” koltuk sigortasından yararlanamazlar. Bir destek tazminatı olmadığı içindir ki, tazminat hesabına gerek yoktur.Mirasçılar arasında ayrıca destekten yoksun kalanlar varsa, Koltuk Sigortasından paylarına düşen miktarın dışında ve bundan ayrı olarak, destekten yoksun kalma zararları için öteki sorumluluk sigortalarına başvurabilirler veya taşımacıya karşı dava açabilirler. Koltuk Sigortasından aldıkları sigorta bedeli hiçbir zaman ve hiçbir biçimde destekten yoksun kalma tazminatından indirilemez (Çelik, A. Ç.: Karayolu Yolcu Taşıma Taşımacının ve Sigortacının Sorumluluğu, İstanbul 2008, s. 338 vd.).Yukarıda yapılan bu açıklamalar karşısında somut olayda yerel mahkemece her ne kadar A. Sigorta tarafından dosya içerisine gönderilen 21.12.2006 tarihli yazıda Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesinden 16.09.2005 tarihi itibariyle Bilge Atıcı varislerine 50.000 YTL ödendiğinin, bu nedenle de ödenen bedelin hesap edilen destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesinin gerektiği belirtilmiş ise de meblağ sigortası olan Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasındaki bedelin tamamının kusur durumuna bakılmaksızın ölümün gerçekleşmesi hâlinde mirasçılara ödenmesi gerekir. Dolayısıyla söz konusu bu sigorta bedelinin hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle yerel mahkemece ilk uyuşmazlık yönünden Hukuk Genel Kurulunca benimsenen Özel Daire bozma kararlarına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.II-T. Ankara Koleji Vakfının meydana gelen haksız fiil nedeniyle sorumlu tutulup tutulamayacağına yönelik uyuşmazlık yönünden yapılan incelemede ise;Öncelikle uyuşmazlığın çözümü bakımından Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi ve okul yönetiminin sorumluluğunun incelenmesi gerekmektedir.14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği’nin 5. maddesinde taşımacının yükümlülüğü düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;“Okul servis araçları ile taşımacılık yapanlar;a) Öğrencilerin oturarak rahat bir yolculuk yapmalarını sağlayacak tedbirleri alarak taahhüt ettiği yere kadar götürüp getirmekle ve servis hizmeti sırasında taşıta başka herhangi bir yolcu almamakla,b) Taşıt içi düzeni sağlamak, anaokulu ve ilköğretim statüsündeki okul öğrencilerinin inme ve binmeleri sırasında yardımcı olmak üzere rehber personel bulundurmakla,c) Trafik denetleme şube veya bürolarından özel izin belgesi (EK-4) almakla,d) Taşımacıların yanında çalışanlar, hizmet akdine tabi olup, bunların sosyal güvenlik yönünden sigorta işlemlerinin yaptırılması zorunluluğuyla,e) Her yıl 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununun 125 inci maddesi uyarınca bu Kanuna tabi Odalarca belirlenen Okul Servis Araçları fiyat tarifeleri ücretine uymakla,f) Yolcunun (Taşınan);1- İkametgâhının değişmesi,2- Uzun tedaviyi gerektiren bir hastalık geçirmesi,3- Okumaktan vazgeçmesi,4- Herhangi bir sebepten dolayı okuma hakkını kaybetmesi,sebebiyle servisle taşınmaktan vazgeçmesi hâlinde geri kalan ayların ücretlerini iade etmekle yükümlüdürler.”Aynı Yönetmeliğin 7. maddesinde ise okul servis araçlarının kiralanması hüküm altına alınmıştır. Söz konusu bu madde ile de;“Okul servis araçlarının kiralanması; her yıl okul-aile birliği yönetim kurulu başkanının başkanlığında, okul-aile birliği yönetim kurulunca belirlenecek bir temsilci, okul-aile birliği yönetim kurulunca çocuğu servisle taşınan veliler arasından tespit edilecek dört veli, okul koruma derneği yönetim kurulunca belirlenecek bir temsilci ile varsa okul eğitim vakfı yönetim kurulunca belirlenecek bir temsilcinin katılımlarıyla oluşturulacak komisyon tarafından yapılır. Taşıma hizmetini üstlenecek gerçek ve tüzel kişiler adlarına tescilli taşıtların taşıma sınırından (kapasite) fazla öğrencinin taşınmasını üstlenemez. Bu husus kiralanma aşamasında Komisyon tarafından dikkate alınır.Öğrenci velileri istemeleri hâlinde, çocuklarını herhangi bir okul servis aracı işleteni ile anlaşarak da taşıtabilirler.Okul yönetimi ve yukarıda belirtilen komisyon, servis hizmetlerinin sağlıklı, düzenli ve disiplinli bir şekilde yürütülmesine yönelik olarak, aksaklığı tespit edilen hususları, hizmeti sürdüren taşıyıcının bağlı olduğu meslek odalarına en kısa zamanda bildirirler. Bu odalar kendi mevzuatlarınca disiplin işlemlerini yapar ve sonucu okul yönetimine bildirirler.Bu maddede belirtilen şartlara uymayanların özel izin belgesi iptal edilir.”düzenlemesi getirilmiştir.Davalı T. Koleji Vakfı ve davalı İ. G.-G. Sanayi Ticaret Taahhüt Taşımacılık ve Araç Kiralama Hizmetleri (Rent a Car) şirket arasında akdedilen 22.08.2003 tarihli Öğrenci, Öğretmen ve Personel Taşıma Sözleşmesi’nde Okul Servis Araçları Yönetmeliği hükümlerine uyulacağı, taşımacının vakıftan onay almadan herhangi bir değişim yapamayacağı, taşımacının vakfın belirleyeceği bir sigorta şirketine “Ferdi Kaza Sigortası” yaptırması zorunluluğu, üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı vakfa rücu edilmeyeceği, taşımacının personelinin davalı çalışanlarına ilişkin tüm kararlarına ve genelgelerine uymakla yükümlü olacağı belirtilerek, taşımacının vakfa zorunlu olarak bağış yapması şartı getirilmiş; güzergâhların vakıf tarafından belirleneceği hükme bağlanmıştır. Taşımacılık işi ile ilgili düzenlemeler öğrenci velileri ile taşımacılar arasında değil, öğrenci velilerinin müdahalesine dahi olanak bırakmaksızın, doğrudan vakıf ile taşımacılar arasında yapılmaktadır.Öte yandan yerel mahkemece dinlenen davacı tanıkları; servis araçlarının kiralanmasının, taşımacılık işinde kullanılmasının, ihalenin yapılmasının ve araçların seçim ve denetiminin tamamen okul yönetiminin elinde olduğunu, öğrenci velilerinin bu konuda herhangi bir insiyatif kullanmadıklarını ifade etmişlerdir.Bu durumda davalı T. Ankara Koleji Vakfının okul servis sözleşmelerine aracılık ettiğini, sözleşme sürecinde okul yönetiminin denetim ve gözetiminin bulunduğu, öğrenci velilerinin alınan kararlar uyarınca okul idaresinin yönlendirmesi ile zorunlu olarak belirtilen servislerle taşıma sözleşmelerini imzaladıkları, alınan tanık beyanlarından da bu durumun açıkça anlaşılabildiği, bu durumda davalı T. Ankara Koleji Vakfının gözetim ve denetim yetkisinin de bulunduğu dikkate alındığında, davalı T. Ankara Koleji Vakfı’nın da meydana gelen zarardan taşıyan sıfatı ile sorumlu olduğu kabul edilmelidir.Hâl böyle olunca ikinci uyuşmazlık bakımından da yerel mahkemece Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararlarına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle de direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.06.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.
Related Posts
27 Ocak 2021
Satın Alınan Araçtaki Gizli Ayıp Nedeniyle Oluşan Zararın Tahsili Talebi
Daha fazla oku
25 Ocak 2021
Çek Bankaya İbraz Edildiğinde , Men Talimatı Verildiği Şeklinde Çek Arkasına (Alonjuna) Şerh Verilmesi Halinde Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Olur Mu ?
Daha fazla oku
27 Ocak 2021