İş Sahibinin Yapı Denetim Kurumuyla Sözleşme Yapma Borcunun İhlali Halinde Yüklenicinin DurumuYargıtay15. Hukuk Dairesi
Esas : 2019/2101Karar : 2019/3280Karar Tarihi :
“İçtihat Metni”Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle davacı arsa sahibine verilecek bağımsız bölümlerin süresinde tamamlanıp teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalının tahkim şartının kesin olmaması nedeniyle geçerli olmaması ve ilk itiraz olarak sürülmemiş olması nedeniyle dikkate alınmasının mümkün bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Aynı taraflar arasında aynı sözleşmeye dayalı olarak aynı bağımsız bölümler yönünden 01.07.2011 ila 31.12.2011 tarihleri arasında kalan dönem için gecikme tazminatı istemiyle … 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/482 Esas sayılı dosyasıyla açılan dava sonucunda davanın ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak kabulüne karar verilmiş, davalı yüklenicinin temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11.04.2017 gün 2015/1370 Esas 2017/1085 Karar sayılı ilamı ile, yapı denetim sözleşmesinin arsa sahibince 06.09.2011 tarihinde feshedilmiş olup, başka bir yapı denetim şirketiyle sözleşme imzalandığı iddia edilmediğine göre 06.09.2011 tarihine kadar gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekçesiyle hüküm bozulmuş, karar düzeltme talebi de reddedilmiştir. Celbedilen bozmadan sonra 2018/449 Esas numarasını alan dava dosyası suretine göre mahkemece bozmaya uyulduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Yine dosya kapsamındaki belgelerden ve beyanlardan yapı denetim firmasına işten el çektirilmesi sebebiyle inşaat faaliyetlerinin belediye tarafından durdurulduğu anlaşılmaktadır.Yapı Denetim Kanunu’na göre yapı denetim sözleşmelerinin arsa sahibi ile yapı denetim şirketleri arasında düzenlenmesi yasal zorunluluktur. Bu yasal zorunluluğa rağmen arsa sahibince yapı denetim şirketiyle yapı denetim sözleşmesi yapılmaması veya feshedilmesi sonucu belediye tarafından inşaatın durdurulması halinde ya da inşaat durdurulmasa dahi yapı denetim sözleşmesi bulunmadığı için yüklenicinin inşaat faaliyetine devam etmesi istenemeyeceği ve zorlanamayacağından bu arada geçen süre ve gecikme arsa sahibinin edimini ifa etmemesinden kaynaklanacağından gecikme tazminatı istenmesi mümkün değildir.Bu durumda mahkemece sözleşme konusu iş ve inşaatla ilgili ait olduğu belediyeden işlem dosyası ile … 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bozmadan sonra 2018/449 Esas numarasını alan dava dosyası da getirtilip incelendikten sonra, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan, özellikle yapı denetim sözleşmesinin feshedillip yeni bir firmayla yapı denetim sözleşmesi imzalanıncaya ve yapılmış ise bu sebeple inşaatın durdurulup faaliyete izin verildiği tarihe kadar geçen dönem için, gecikme arsa sahibinin edimini yerine getirmemesinden kaynaklanmış olup, bu süre ile ilgili gecikme tazminatı istenemeyeceği ve gecikme tazminatının yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarihe kadar talep edilebileceğini de gözönünde tutmak suretiyle, davacının dava konusu bağımsız bölümlerle ilgili istemekte haklı olduğu gecikme (kira) tazminatı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts

DAVALILARIN KENDİ ARALARINDA ANLAŞARAK AVUKATI SAF DIŞI BIRAKMASI NEDENİYLE ALACAK DAVASI
Daha fazla oku
Sürekli Rapor Alan İşçinin İşten Çıkarılması Halinde Tazminat Hakkı Var Mı
Daha fazla oku
Kadının Eşine Hakaret Ve Küfür Ederek Sen Erkek Misin Salak Demesi Boşanma Sebebidir
Daha fazla oku
MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN KULLANDIĞI KREDİYE TEMİNAT OLARAK AİLE KONUTUNA İPOTEK KONULMASI VE İPOTEĞİN KALDIRILMASI İSTEMİ
Daha fazla oku