Esnaf Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti İstemine İlişkin Dava Açmadan Önce SGK Ya Başvuru Zorunludur
Esnaf Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti İstemine İlişkin Dava Açmadan Önce SGK Ya Başvuru ZorunludurÖZET : İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. maddesine getirilen düzenleme ile dava açılabilmesi için önce sigortalı ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında uyuşmazlık bulunması şartı aranmıştır. Bu uyuşmazlık ise Kurumun istemi reddetmesi veya reddetmiş sayılması ile oluşur. Bunun için de Kuruma müracaat zorunludur. Sigortalının henüz Kurumca reddedilmiş bir talebi yokken, Kurumun talebini reddetme ihtimaline binaen dava açılmasında hukuki yarar yoktur.
Yargıtay10. Hukuk Dairesi
Esas : 2017/5070Karar : 2020/1056Karar Tarihi : 12/02/2020
“İçtihat Metni”Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi Dava, esnaf Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İSTEM : Davacı, 02/03/1983 – 24/02/1986 döneminde Bağ-Kurlu olduğunun tespitini istemiştir.
CEVAP : Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kuruma başvuru yapılması gerektiğini, dava şartı bulunmadığından davanın reddi gerektiğini belirterek memuriyet kaydı olduğundan Bağ-Kur kaydının iptalinde hata olmadığını ileri sürmüştür.
MAHKEME KARARI
İLK DERECE MAHKEME KARARI : İlk derece mahkemesi, “Davacının davasının kabulü ile,Davacının 02/03/1983 – 24/02/1986 döneminde 1479 sayıl Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tespitine,” karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından, toplanan delillerin anılan karar için yeterli olmadığını, yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi; İncelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ : Davalı Kurum vekili, temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME : 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7/3. maddesi ile “31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz” hükmü getirilmiştir.5521 sayılı Kanuna yapılan değişiklik ile dava açmadan önce Kuruma müracaat zorunluluğu, iş yargısında uyuşmazlıkların azaltılması, sigortalı ile Kurum arasında uyuşmazlık çıkmadan dava açılmasının önlenmesidir. Getirilen düzenleme ile sigortalı önce Kuruma müracaat edecek, Kurum isteme olumsuz cevap verirse veya belli bir süre sessiz kalırsa öyle dava açılabilecektir. Bu düzenleme 2577 İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesine benzer bir düzenlemedir.İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. maddesine getirilen düzenleme ile dava açılabilmesi için önce sigortalı ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında uyuşmazlık bulunması şartı aranmıştır. Bu uyuşmazlık ise Kurumun istemi reddetmesi veya reddetmiş sayılması ile oluşur. Bunun için de Kuruma müracaat zorunludur. Sigortalının henüz Kurumca reddedilmiş bir talebi yokken, Kurumun talebini reddetme ihtimaline binaen dava açılmasında hukuki yarar yoktur. Bu haliyle önce Kuruma müracaat zorunluluğu, HMK’nun m. 114/1-h bendinde düzenlenen hukuki yarar bendine girmektedir.Davanın, yasanın yürürlüğünden sonra açıldığı ve davacının Kuruma müracaatının bulunmadığı anlaşılan iş bu davada belirtilen açıklamalar ışığında, Mahkemece Kuruma başvuru olup olmadığı araştırılıp, olmadığının anlaşılması karşısında henüz uyuşmazlık oluşmadığından dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava açılamayacağından davanın reddine dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, Üye …’ün muhalefetine karşı, Başkan …, Üyeler …, … ve …’nın oyları ve oyçokluğuyla, 12/02/2020 gününde karar verildi.
KARŞI OY 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114’üncü maddesi “(1) Dava şartları şunlardır:a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.b) Yargı yolunun caiz olması.(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” Hükmünü içerirken, aynı yasanın dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115’inci maddesi ise;“Dava şartlarının incelenmesiMadde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” Hükmünü içerir.Yukarıda belirtilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. fıkrasında, “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlenme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’u dışındaki kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64’üncü maddesi ile Mülga 5521 sayılı Kanunun 7’inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiş; 25.10.2017 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile 5521 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış ise de, 7036 sayılı Yasanın 4/1.madde hükmünde aynı düzenleme muhafaza edilmiştir.Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise, hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.İş Mahkemeleri Kanunda öngörülen ve özel dava şartı olan “başvuru koşulu” düzenleniş yeri, nitelik ve özelliği itibarıyla HMK’nun 115/2.madde hükmü kapsamında “tamamlanabilir dava şartı” olduğu unutulmamalıdır.Eldeki davanın dava tarihi gözetildiğinde, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 25.10.2017 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 4/1 (5521 sayılı Kanunun 7/3) maddesinde öngörülen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, davacı tarafından anılan 7036 sayılı Yasanın 4/1 (Mülga 5521 sayılı Kanunun 7/3) maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK.’nun 115/2. maddesi uyarınca, davaya konu istemi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süre ihtaratlı önel verilmesi, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi; Kuruma müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; İş Mahkemeleri kanunundaki anılan başvuru koşulunu tamamlanamaz dava şartı olarak öngören Daire yaklaşımına katılmak mümkün değildir.Kaldı ki, 10. Hukuk Dairesinin konuya ilişkin geçmiş tüm istikrarlı içtihatları da bu yönde, yani anılan başvuru koşulunu HMK’nun 115/2.madde hükmü kapsamında “tamamlanabilir dava şartı” olarak değerlendirdiği halde, bu içtihattan dönülerek yazılı şekilde karar tesis edilmesi hukuki güvenlik ve yargıya güven ilkelerine de uygun düşmemektedir.Yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Yargıtay10. Hukuk Dairesi
Esas : 2016/15188Karar : 2019/4131Karar Tarihi : 09.05.2019
“İçtihat Metni”Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. fıkrasında, “diğer Kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlenme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu dışındaki kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64’üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7’inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiştir.Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.Eldeki davada ise 21.6.2016 tarihli dava açılış tarihi dikkate alındığında ve münhasıran davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlığın, 11.09.2014 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 2. fıkradaki, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, eldeki davada, davacı tarafından 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle, mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK.’nun 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenen düzenleme doğrultusunda, davaya konu istemi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin, ihtaratlı önel verilmeli; bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmeli; Kuruma müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.Mahkemenin, yukarıda belirtilen eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak, davanın esasına girerek, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, Başkan …’in muhalefetine karşı, Üyeler …, …, … ve …’ün oyları ve oyçokluğuyla 09.05.2019 gününde karar verildi. KARŞI OY 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7/3. maddesi ile “31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz” hükmü getirilmiştir.1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemli eldeki davanın, yasanın yürürlüğünden sonra açıldığında ve davacının Kuruma müracaatının bulunmadığında ihtilaf yoktur.Daire çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık, 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7/3. maddesi ile getirilen hükmün dava şartı olup olmadığı, akabinde sonradan tamamlanabilen dava şartlarından olup olmadığı noktasındadır.5521 sayılı Kanuna yapılan değişiklik ile dava açmadan önce Kuruma müracaat zorunluluğu, iş yargısında uyuşmazlıkların azaltılması, sigortalı ile Kurum arasında uyuşmazlık çıkmadan dava açılmasının önlenmesidir. Getirilen düzenleme ile sigortalı önce Kuruma müracaat edecek, Kurum isteme olumsuz cevap verirse veya belli bir süre sessiz kalırsa öyle dava açılabilecektir. Bu düzenleme 2577 İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesine benzer bir düzenlemedir.İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine getirilen düzenleme, önce Kuruma müracaat ile ihtilafın oluşması şartını aradığı için 6100 sayılı HMK’nun 114 ve 115 inci maddeleri uyarınca dava şartıdır. Dava şartları 114 üncü maddede sınırlı olarak sayılmıştır. Dava şartı mutlaka maddede sayılan nedenler olabilir. Bu nedenle maddede sayılan dava şartları çoğaltılamaz. Çoğunluk görüşünde somut olayın 114’üncü maddede sayılan hangi dava şartlarından olduğu hususu açıklığa kavuşturulmamıştır.İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine getirilen düzenleme ile dava açılabilmesi için önce sigortalı ile … arasında uyuşmazlık bulunması şartı aranmıştır. Bu uyuşmazlık ise Kurumun istemi reddetmesi veya reddetmiş sayılması ile oluşur. Bunun için de Kuruma müracaat zorunludur. Sigortalının henüz Kurumca reddedilmiş bir talebi yokken, Kurumun talebini reddetme ihtimaline binaen dava açılmasında hukuki yarar yoktur. Bu haliyle önce Kuruma müracaat zorunluluğu, HMK’nun m. 114/1-h bendinde düzenlenen ve dava şartı bulunan hukuki yarar bendine girmektedir. Mahkeme, dava tarihinde hukuki yararı yoksa, hukuki yarar için uyuşmazlık çıkmasını bekleyemez. Zira Kurum, sigortalının talebini kabul ederse hukuki yarar hiç oluşmayacak ve dava açılamayacaktır. Tıpkı, vadesi dolmamış bir senedin veya ifa zamanı gelmemiş bir borcun, borcun ödenmeyeceği ihtimaline binaen alacaklı tarafından önceden alacak davası açılması gibi. Bu örnekte de mahkeme, hukuki yarar oluşması için senedin vadesinin dolmasını veya borcun ifa zamanını bekleyemeyeceği gibi somut olayımızda da mahkeme, Kurumun ihtilaf çıkarmasını bekleyemez.Somut olayımızda bulunan dava şartı, Kuruma başvuru ile 60 günün dolması değil, hukuki yarar yokluğudur. Çünkü henüz taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Bu dava şartı, mahkeme tarafından uyuşmazlığın oluşması için belli bir süre verilerek giderilemez. Yani, HMK’nun m. 115/2 de düzenlenen sonradan giderilebilecek dava şartlarından değildir. Kurum sigortalının talebini kabul ederse uyuşmazlık hiç oluşmamış olacaktır. Yoksa dava konusuz kalmış olmaz. Mahkemenin davayı reddetmeyip elinde bekletmesi, yasanın çıkış gerekçesine ve davaların azaltılması amacına uygun düşmez.