Erkekler neden aldatır sorusunun cevabına geçmeden önce aslında aldatmanın mazur görülebilecek, anlayışla karşılanabilecek bir sebebinin olmayacağını belirtmek isteriz. Eşler arasında evlilik birliği sürerken onlardan beklenen en önemli vazifelerin başında sadakat yükümlülüğü gelmektedir. Gerek kanunlar gerekse de yargı özellikle evlilikte sadakat yükümlülüğüne önem göstermiş ve bu husustaki hassasiyetini her zaman göstermiştir.
Kadınların neden aldattığı konusuna daha önce değinmiştik ancak genel olarak erkeklerin aldatma eylemlerinin daha kolay ve yaygın olduğunu söyleyebilmekteyiz. Maalesef bir kısım erkek grupları kendi aralarında aldatma eylemini o kadar doğal hale getirmişler ki bu konuda aralarında skor yarıştırdıklarına tanık olursunuz.
Açılan boşanma davalarında ya da avukat olarak boşanma nedeniyle dava açmak isteyen kişilerin açıkladığı olaylarda bu durumları rahatlıkla test edebiliyoruz. Erkekler neden aldatır sorusunun cevabını elbette kesin cevaplarla vermek elbette mümkün değildir. Ancak sık rastlanan aldatma eylemlerinden deneyimlenen bazı sebepleri açıklamaya çalışacağız.
Olgun Olmayan Erkek Aldatmaya Daha Meyilli
Erkek toplum içerisinde kadınlara nazaran daha geniş bir hareket alanına sahip. Bu bilinen bir gerçek. Bu sebeple erkek ekser daha çok insanla muhatap olmakta, daha çok diyalog kurmaktadır.
Eğer karşımızdaki erkek evliliğin gerektirdiği yükümlülükleri ve özellikle sadakat yükümlülüğünü tam idrak edememiş, daha önce yaşadığı ilişkilerde söz verme kavramının ne olduğu üzerinde durmamış, gününü gün etmiş ya da belki daha önce hiç duygusal bir ilişkisi olmamış bir erkek ise bu kişinin aldatma ihtimali de yüksektir.
Ve bu modeldeki kişi bu eylemi hiç düşünmeden hatta suçluluk duymadan yapabilmektedir.
Toplumda Yer Edinmiş Yaygın Yanlış Anlayışlar
Maalesef toplumumuzda hala yargın olan bazı anlayışlar var.
Örneklersek ;”….. erkek değil mi yapar?, erkeğin gözü dışarıya bakar, demek ki kadın elinde tutamamış, dinen dörde kadar cevaz var kim karışabilir?, oğlum istediğiyle gezsin, gençken yaşayamazsa sonra içinde kalır gibi alışkanlıklara yol verilmiş olması, daha küçücük çocukken sağa sola çocuğun aç oğlum pipini denilerek mahremiyet duygusunun yıpratılması gibi.
Örnekleri artırabiliriz. Maalesef toplumumuzda bazen bilerek bazen de farkında bile olmayarak erkeklerin cinsellik konusunda serbest olduğu, mahremiyetin yalnızca kadınlara özgüymüş gibi bir alt yapı kurulduğu görülmektedir. Bu şekilde rahatlığı olan, böyle alışkanlıklarla büyüyen erkek evlenince de bunlardan vazgeçemiyor ve erkekler neden aldatır sorusunun bir cevabı olarak kendisine yer ediniyor.
Kötü Alışkanlıklar ve Zararlı Bağımlılıklar
Erkekler neden aldatır sorusunun bir cevabı da budur diyebiliyoruz. Gerçekten de bakıldığında alkol, uyuşturucu, kumar vb. bağımlılıkları olan insanların bilinçlerini yitirdikleri için bu eylemlerinin beraberinde başka eylemlerde de bulundukları görülür.
Bu kişi bilinçli, isteyerek aldatma eyleminde bulunmuyor dahi denilebilir. Ancak gerek boşanma davasında gerekse de genel anlamda onun bu bilinçsizlik hali aldatmada kendisini haklı çıkarmamaktadır. Netice olarak bilinçli bir halde iken kötü alışkanlıklar edinen, iradesine sahip olamayan kişi bilinci ortadan kalktıktan sonra yaptıklarından da sorumludur. İşte bu erkek modeli de yaygın aldatma eylemi sergileyen grup içerisinde kendisine yer bulmaktadır.
Yeni, Farklı ve İlgi Çekici Kadın Arayışı
Cümleyi aslında bazı erkekler olarak sınırlandırmayalım, buna bazı insanlar diyelim. Evet bazı insanlar her şeyden çabuk sıkılır. Elinde kıymetli olan altını bırakıp pisle pasla uğraşır.
Ona göre değişiklik olsun yeterdir. Hayatında var olan güzelliklerin kıymetini bilmek ve bununla mutlu olmak ve bu mutluluğu korumak yerine evli olduğu eşi dâhil hayatındaki neredeyse her şeye tamamen alakasız bir mantık olan her öğün aynı yemek yenilmez ki mantığıyla bakar.
Eşi gerçek manada dünyanın en güzel kadını dahi olsa bu erkek modeli sırf değişiklik olsun istediğinden eşini gerçek manada dünyanın en çirkin kadını ile bile aldatabilir.
Evdeki Kadının Artık Yalnızca Anneye Dönüşmesi
Bu dünyadaki en kutsal sıfat annelik sıfatı diyen insana itiraz edemeyiz. Dini inanışımızda dahi ayaklarının altına cennet serilen kişidir anne. Buna kimsenin itirazı da yok. Ancak evlilik hayatı yalnızca evlendikten sonra çocuk yapmaktan ve çocuklara bakmaktan ibaret değil.
Bazı kadınların “……..saçımı süpürge ettim ben ona, çocukları ben büyüttüm yapmadığım fedakarlık kalmadı, o da gitti beni aldattı… .. dediklerine şahit olursunuz. Elbette bu kadın modelinde yaptığı fedakârlıklar çok değerli. Ancak yanlış olan bir şey var ki kadının hep kendisinin fedakârlık yapmasına izin vermiş olması.
Hep yıprananın kendisi olmasına izin vermiş olması. Annelik yaparken evliliğin diğer yönlerini belki de zayıf bırakmış olması. Erkeğin eşine baktığında artık sadece anneye dönüşmüş, çocuklar için yaşayan birisi görmesi durumu gerçekleştiğinde bu erkeğin eşinden uzaklaştığına da şahit olmaktayız.
Bu davranışı elbette yanlış ama erkek hangi yaşta olursa olsun yaratılışında var olan bir özellik gereği ilgiyi hep kendi üzerinde beklemesi söz konusu. Kendi üzerinde ilgi kalmadığını hisseden erkek ilgi göreceğini zannettiği başka kişilere yakınlaşmaktadır.
Sosyal medyanın Aldatmadaki Etkisi
Günlük hayatta yüz yüze veya o ortamda konuşmaya, teklif etmeye veya kendince şansını denemeye cesaret edemeyen erkek modeli öncelikle çok kolay olan arkadaşlık isteği yollamak için tuşa basıyor.
Olumlu yanıt aldığında cesareti biraz daha artıyor. Acaba karşı da bana bir şey hissediyor mu diyen erkek bu sefer nasılsın, iyi misin gibi hal hatır sorma görünümlü mesaj atma tuşuna basıyor.
Devamında daha da cesaret bulan erkek karşısındaki kişiden de aynı yönde eylemlerde olup bunlardan güç alınca eşini aldatabiliyor. Kimisi fiziksel olarak aldatmasa dahi yaygın kullanılan, kullanımı da kolay olan ve kendince gizleyebildiği sosyal medya yoluyla psikolojik aldatma eylemlerinde de bulunabiliyor. Sosyal medya da hiç kadınla erkek arkadaş olamaz mı, illa arkasında kötü niyet mi aramak gerekir diyebilirsiniz.
Ancak hiç tanımadığı hiç görmediği, herhangi bir ekonomik veya başkaca bir işten kaynaklı iletişim kurmadığı ve belki de hayatı boyunca böyle bir ihtimali dahi olmadığı bir kadınla sosyal medya üzerinden tanışmaya ve konuşmaya çalışan kişinin eylemi de şüphe çekmektedir. Bu kişi evli de olunca boşanma davalarında aldatma eylemi olarak değerlendirilmese dahi güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilebilmektedir.
Aşk Hayatının Sona Ermesi, Mutsuz evlilik ve Sürekli Kavgalar
Evlilik yıllar geçtikçe yıpranabilen bir müeesse. Eşler evine gelirken heyecan duymuyorsa, birbirlerine karşı ilgilerini ve aşklarını kaybetmiş ise, sürekli yaşanan kavgalar huzur ortamını yok etmiş ise özellikle erkekler bu durumlarda başka kişilere ya da yerlere yönelebiliyor.
Kendince kıymeti kalmamış eşine sadakatin de bir anlam ifade etmediğini düşünerek yaptığı eylemi vicdanında meşrulaştırabiliyor. Bu da aldatma eyleminin sık yaşandığı sebeplerden birisi.
Kadının Cinsel İsteksizliği
Evliliğin önemli bir ayağı da cinsel hayattır. Evlenen eşlerin evlilikten bir beklentisi de budur. Ve bu beklenti en doğal bir beklentidir. Ancak bazı evliliklerde özellikle kadınların cinsel birliktelik yaşamak istemedikleri, kocasını kendisinden uzak tuttukları görülmektedir. Bunun çok çeşitli nedenleri olabilmektedir.
Gerek hastalık, gerek psikolojik sorunlar gerekse de erkekten kaynaklı problemler olabilir.
Ama netice olarak uzun süre eşi ile cinsel birliktelik yaşamayan erkek bu sefer kendisi de eşinden uzaklaşmaktadır. Kendince var olan cinsel ihtiyaçlarını da dışarıda aramaktadır. Aldatma da yine sık rastlanılan durumlardan birisi de budur.
Yatağı Sürekli Tehdit Unsuru Olarak Kullanan Kadın Modeli
Erkekleri istediği gibi yapmak için, kendince hizaya getirmek için bazı kadınların sürekli git salonda yat, benle aynı yatağa giremezsin, şunu yapmazsan akşam salondasın, sen şunu şunu yaptın bugün yanımda yatamazsın gibi tehditleri sık sık kullandığı olmaktadır.
Bu özellikle belli bir yaş ve ekonomik seviyede olan erkekler için ise bir aşamadan sonra tehdit ettiğin şeyden korkmuyorum, umrumda değil gibi düşüncelere sebep olmaktadır Bu düşünceden sonra da maalesef aldatma eylemlerinin vuku bulması normalleşmektedir.
Baskıcı Kadın ve Talepleri Bitmek Bilmeyen Kadın Modeli
Gerçekten bazı evliliklere bakıldığında kadının fazla dominant olduğu, eşini sürekli yönlendirme çabasında olduğunu görürüz. Bu şekildeki bir evlilikte belirli aşamadan sonra erkek kendisine saygı duyulmadığını, karar alma hakkının dahi olmadığını düşünür.
Buradan hareketle içten içe eşine olan saygısını da yitirmektedir ve kendisine saygı duyulduğunu düşündüğü ilk kişiye karşı yakınlaşmaktadır. Sonuç yine aldatma olabilmektedir.
Bunun yanı sıra bazı kadınların da erkeği bir sömüreceği bir kişi olarak gördüğü, sürekli bir şeyler isteyip zor durumda kalmasını önemsemediği, imkanım yok kelimesini hiçbir şekilde anlayışla karşılamadığı ve illa bunu istedim olacak, sen ne biçim erkeksin gibi tavırlara girdiği görülmektedir.
Buna benzer davranışlar ise erkeğin eşinden vazgeçmesini kolaylaştırmaktadır. Kendisini enayi gibi hissetmek istemediğini ve bu sebeple gerçekten kendisi olduğu için onu seven birine yöneldiğini söyleyen erkek çok olmuştur.
Menfaat Üzerine Kurulan Evlilikler, Özellikle Kadının Güzelliği İçin Evlenen Erkek
Maalesef her evlilik sevgi temelli olmayabiliyor. Parası için evlenilen erken, güzelliği için evlenilen kadın diye bir deyim var. Maalesef parası için evlenilen erkeğin parası bitince, güzelliği için evlenilen kadının da güzelliği elden gidince o evlilikler de bitiyor. Çünkü temelinde sevgi olmayınca sevgiyi korumak için çok önemli bir faktör olan sadakatin bir yer alması mümkün değil.
Aile Baskısı İle Yapılan Gönülsüz Evlilikler
Toplumuzda maalesef hala aile baskısı ile evlenen kişiler bir hayli fazla. Kimisi miras bölünmesin, kimisi farklı kültürlere tamamen kapalıyım, kimisi yanlış örf ve adetler gibi nedenlere bakıp çocuklarını baskı ile yapmak istemedikleri bir evliliği yaptırıyor. Böyle bir evlilik bazen zamanla eşlerin birbirini sevmesi ile devam edebiliyor. Ancak bu iyi senaryo çok nadir yaşanmakta. Genelde böyle evlenen eşler evlilik boyunca birbirinden kopuk hayatlar yaşıyor. Özellikle ve çoğunlukla erkek eve gelmektense dışarıda bir hayat yaşamayı tercih ediyor. Buna cinsel hayatı da dahil.
Diğer Sebepler
Elbette sayılan maddeler konuyu aydınlatmaya yeterli değil. Bunların dışında aldatma olmaz da denilemez. Bazen sebep bile olmaz ama aldatma olabilir. Saydığımız sebepler ekser yaşanan olayların ortak buluştuğu sebeplerdir. Bunlara biraz daha örnekler verecek olursak ;
– Eşinden sevgi görmeyen, değerli hissettirilmeyen erkeğin bu yönde arayışa girmesi
– Aile çatışmaları ve bu olaylarda eşinin sürekli kendi ailesinin yanında taraf tutması
– Önceki aldatma eylemlerinin olması
– Eşler arasında aldatma eylemleri ile ilgili yaşanmış travmaların olması
– Aşırı kıskançlık eylemleri – Kalabalık aile yapısında yaşam
– Depresyon
– Ruhsal Hastalıklar
– Kişilik Bozuklukları
– Hormonsal rahatsızlıklar
– Erkeğin varsa kötü arkadaş çevresi etkisiyle zamanla aldatmaya eğilim göstermesi, özenmesi veya deneme merakı
– Çok erken yaşta evlilik
– Hamilelik Süreci ve bu sürecin iki taraflı olumsuz etkileri
– Uzun süren ayrılıklar
– İntikam alma duygusu
– Geçmişte izin verilmiş olması
– Erkeğin kadından gerçekçi olmayan beklentileri
– Sapıklık
– Bir anlık dürtüleri yenik düşülmesi
– Bencillik
– İlişkinin bitişine geçiş aşamasında yaşanan duygusal karmaşalar
– Duygusal olarak kendini yalnız hissetme hali
– Kırgınlık ve öfke halinin zamanla soğumayarak eşlerin uzaklaşmasına sebep olması
– Erkeğin kadınları, evlenilecek ve eğlenilecek olarak ikiye ayırması, evinde efendi gibi karısıyla oturup dışarıda eğlenilecek olarak gördüğü farklı kadın veya kadınlarla hazzın peşinde olması,
Değindiğimiz üzere sebepler saymakla bitmez. Ne olursa olsun hangi gerekçe ile olursa olsun aldatma eyleminin kabul edilebilir bir haklılığı olamaz.
Ancak yaşanan olayların gerçekleşme şekilleri ve sebepleri için bir temellendirme yapıldığında yukarıda izah edilen sebepleri sıralayabiliriz. T
ürk Medeni Kanunda Zina özel olarak sayılan bir boşanma sebebidir ve çok ağır yaptırımlar da öngörülmüştür.
Örneğin; zina sebebiyle boşanma gerçekleşirse hakim zina eden eşin mal rejiminden kaynaklı haklarını tamamen ortadan kaldırabilir.
Yani zina eden kişi evlilik sürerken alınan mallardaki ortaklığından olabilmektedir. Bunun yanı sıra açılan davalarda ağır yüklü tazminatlar ödemek zorunda da kalabilmektedir. Dileriz evlilik hayatınız hep güzel olsun, bir yastıkta kocayın, sevginiz aşkınız yaş ilerlese de taze kalsın. Sadakat güzel bir yüktür,taşıyanı taşıdığı sürece mutlu eder. Saygılarımızla…
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.