DEVREMÜLK SÖZLEŞMESİ VE ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Özet : Dava, devre mülk satışının ifasının imkansız olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu sürenin işlemeye başlayacağı tarih sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, daha açık bir anlatımla taşınmazın Belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihtir.
Mahkemece devre mülklerin yapılacağı taşınmazın tapusunun iptali ve belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının tapuya 20.07.2004 tarihinde tescil edildiği gerekçesiyle zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir fakat 10 yıllık süre içinde açılmayan davanın zamanaşımı defi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
T.C.Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/11498 Karar : 2016/192 Karar Tarihi : 18.01.2016
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı …Belediye Başkanlığı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 28.01.1997 tarihli sözleşme ile bir adet A grubu devre mülkü davalılardan …Belediyesi’nin teminatına güvenerek diğer davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edilmesine rağmen davalıların edimlerini yerine getirmediğini, taşınmazın değerinin …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/12 ve 2008/36 Tal. sayılı dosyalarında tespit edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla rayiç değer olan 7500,00 TL nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılardan Belediye zamanaşımı definde bulunmuş olup davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 7500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup hüküm davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, devre mülk satışının ifasının imkansız olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK 125. (TBK 146) maddesi gereğince 10 yıldır. Bu sürenin işlemeye başlayacağı tarih sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, daha açık bir anlatımla taşınmazın Belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihtir.
Alıcının/tüketicinin ferağ ümidinin bittiği tarih mahkeme kararının kesinleştiği tarih olup bedelin geri alınması için dava açma hakkı bu tarihten başlar. Bu hukuki esaslar YİBK nın 7.6.1939-31/47 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Mahkemece devre mülklerin yapılacağı taşınmazın tapusunun iptali ve belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının tapuya 20.07.2004 tarihinde tescil edildiği gerekçesiyle zamanaşımı definin reddine karar verilmiş ise de …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/312 esas 2002/309 karar sayılı dosyasında verilen kararın 25.02.2004 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın da 03.07.2014 tarihinde açıldığı anlaşıldığından 10 yıllık süre içinde açılmayan davanın zamanaşımı defi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalılardan belediye yararına BOZULMASINA, peşin alınan 128,08 TL harcın istek halinde davalı …Belediye Başkanlığı’na iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın