Bir alacağa karşılık olarak (kıdem tazminatı) borçlu tarafından kambiyo senedi verilmesi kambiyo senedi ile ödemedir. Yani neticeten kambiyo senedi ile ödeme de bir ödeme şeklidir.* kambiyo senedi özelliğini taşıyan senetlerin sadece bir kısmındaki değil tamamındaki miktar, alacak miktarından mahsup edilmelidir.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
Esas : 2016/10712
Karar : 2019/22272Karar :
“İçtihat Metni”
MAHKEMESi : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı isteminin özeti : Davacı vekili, davacının davalı işyerinde davalı …Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin sigortalısı olarak diğer davalı … Hastanesinde temizlik personeli olarak çalıştığını, iş akdini emeklilik nedeniyle feshettiğini belirterek, ödenmeyen bakiye kıdem tazminatı, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücret alacaklarının ödenmesini talep ve dava etmiştir. bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fark kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı cevabının özeti : Davalı vekili, davacının çalışması karşılığı olan tüm ücretlerinin tam ve eksiksiz olarak kendisine ödendiğini, ayrıca ibrada bulunduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkeme kararının özeti : Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından …. Noterliğinden 14.08.2013 tarihinde davalılara emeklilik nedenine dayalı olarak fesih ihtarnamesi gönderildiği, SGK’nın 13.08.2013 tarihli yazısında, davacının sigortalılık süresinin 15 yıldan, prim ödeme gün sayısının 3600 günden fazla olduğu, hesap bilirkişisinden 27.04.2015 tarihli kök ve 01.12.2015 tarihli ek raporlar alınmış, rapor içeriklerinin denetime elverişli olduğu, davalının , ıslah dilekçesinden sonra zamanaşımı itirazında bulunduğu, dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, davacıya ilişkin SGK belgeleri, davacı tanıkları anlatımı ile tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dosyada mevcut işyeri tescil belgelerine göre davalı …Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin işyeri merkez adres bilgileri, “… Mahallesi, …., …” olup, davalı … Hastanesi Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş’nin de işyeri mekez adres bilgilerinin de aynı olduğu, SGK kayıtları, tanık anlatımları ve dosya kapsamı da nazara alındığında, her iki davalı arasında organik bağ bulunduğu ve davacının davalı …Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. sigortalısı olarak her iki davalı nezdinde aralıksız çalıştığı, bu nedenle davacının tüm hizmet süresine ilişkin işçilik alacaklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabileceği, ancak, işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekmekte olup, dava konusu olayda da belirtilen koşulların gerçekleştiği anlaşılmakla davacı tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olduğu ve kıdem tazminatına hak kazandığı, ayrıca taraflar arasında iş akdinin emeklilik nedeniyle kıdem tazminat hakkını doğruracak şekilde sonlandığı hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilaflı alan kıdem tazminatına hak kazanılan miktar ve ödenen miktara ilişkin olduğu, davalı tarafca davacıya toplam 6.927,27 TL değerinde 7 adet senet verilmiş, ancak bu senetlerin ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davacı taraf 3.927,27 TL lık kısmının ödendiğini beyan etmiş olup, davacı tarafından kabul edilen bu miktar hesaplanan kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmek suretiyle davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı belirlendiği, davacıya ait 2012 ve 2013 yılı ücret bodrolarında toplam 18 ay için fazla çalışma tahakkukunun bulunduğu tespit edildiği, dosyada mevcut davacıya ait 2010-2011-2012 yıllarına ilişkin fazla çalışma çizelgelerinde ise toplam 22 ay fazla çalışmanın yapıldığı, buna göre fazla çalışma çizelgesi ile bodroda tahakkuk eden fazla çalışma süresinin örtüşmediği, fazla çalışma çizelgelerinde belirtilen sürelerin daha fazla olduğu, fazla çalışma ücretlerinin bodroya tam yansıtılmadığı sonucuna ulaşıldığı, davalı tarafca sunulan ödemeye ilişkin belgelerdeki toplam 4.094,03 TL mahsup edilmek suretiyle davacının bakiye fazla çalışma ücreti alacağı belirlendiği, fazla çalışma ve genel tatil çalışması ücret alacaklarının belirlenmesinde tanık anlatımları ile sonuca gidilmiş olması da gözetilerek, çalışmanın hesaplandığı süre ve miktar da dikkate alındığında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği sonucuna varılmış, yapılacak indirim, davacının çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan miktara göre hakkın özünü ortadan kaldırmayacak şekilde %20 olarak belirlenmiş, davacının davalı işyerindeki görev ve ünvanı, çalıştığı süre ve aldığı ücrete ilişkin tanık anlatımları da nazara alındığında yapılan tahkikat sonucu mahkememizce ulaşılan kanaate uygunluğu nedeniyle, açık ve denetime elverişli hesap bilirkişisi raporundaki 1. seçenek esas alındığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz : Karar süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, senetler bakımından;Dava dilekçesinde, kıdem tazminatına karşılık davalının 7000 TL tutarlı, vedeli 7 adet senet düzenlediği, 4 adet senedi ödediği, 5. senedin günü gelmeden davacı … İş Mahkenesi’nin 2013 / 148 Esas sayılı dosyasında tanıklık ettiği için davalının senetleri bu tarihten sonra ödenmediği, davacının 4 adet senedi davalıya götürdüğünde senetlerin götürmesinin ertesi haftasında bedelinin banka hesabına yatırıldığı ancak 5. senedin vadesinde davacının davalı işyerine gittiği, senedi teslim ettiği ama bedeli ödenmediği gibi diğer senetlerin de vadesi gelmesine rağmen o senetlerin de ödenmediği ileri sürülmüştür.Cevap dilekçesinde, davacının tüm ücret ve alacaklarına karşılık davacıya davalının senetler verdiği, bunlardan bir kısmının davalıya ibraz edildiğinde ödendiği, geri kalan senetlerin ise davalıya ibraz edilmediğinden ödenmediği savunulmuştur.Davalı vekili 22/10/2015 tarihli celsede
“Bilirkişi raporuna yazılı olarak itiraz ettik aynen tekrar ederiz, ekinde müvekkil firma tarafından yapılmış ödemelere ilişkin belgeler sunduk bu belgeler de nazara alınarak bilirkişi den ek rapor alınmasını talep ediyoruz, ayrıca müvekkil firma tarafından davacıya kıdem tazminatına esas olmak üzere 7 adet senet verilmiştir bu senetlerden 3 tanesi ödenmiş ve bu ödemeler bilirkişi raporunda da gösterilmiştir, ancak bilirkişi raporunda da davacının alacağı olarak gösterilen 4 adet senet miktarına esas 4 adet senet aslı davacının elindedir, iş bu dava sonucunda Mahkemece bu alacağa hükmedildiği takdirde senetler tarafımız iade edilmediği için ciro edilmek suretiyle ikinci bir tahsil söz konusu olabilecektir bu nedenle ya bu senet asıllarının tarafımıza ya da mahkeme kasasına verilmesini ya da bilirkişi tarafından yapılacak hesaplamada bu miktarların mahsubunun düşürülmesini talep ediyoruz…”
yönünde beyanda bulunmuştur.Mahkeme kararında “Davalı tarafca davacıya toplam 6.927,27 TL değerinde 7 adet senet verilmiş, ancak bu senetlerin ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Davacı taraf 3.927,27 TL lık kısmının ödendiğini beyan etmiş olup, davacı tarafından kabul edilen bu miktar hesaplanan kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmek suretiyle davacının bakıye kıdem tazminatı alacağı belirlenmiştir.” yönünde gerekçe yer almıştır.Bir alacağa karşılık olarak borçlu tarafından kambiyo senedi verilmesi kambiyo senedi ile ödemedir.
Yani neticeten kambiyo senedi ile ödeme de bir ödeme şeklidir ve bu nedenle Mahkeme tarafından resen gözetilmelidir.Açıklanan nedenlerle kambiyo senedi özelliğini taşıyan senetlerin sadece bir kısmındaki değil tamamındaki miktar, alacak miktarından mahsup edilmelidir.
3-Hesaplamalara esas hizmet süresi bakımından;Dava dilekçesinde davacının 22/10/2006-14/08/2013 tarihleri arasında çalıştığı ileri sürülmüştür. 21/10/2006-31/08/2013 tarih aralığını hizmet süresi olarak kabul eden bilirkişi raporuna göre hesaplama yapılması hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/12/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
Bu konu hakkındaki benzer makalelerimiz için tıklayın