TMK MADDE 535 – Mirasbırakan Tarafından Okunmaksızın Ve İmzalanmaksızın Düzenleme2. Resmî Vasiyetnamed. Mirasbırakan Tarafından Okunmaksızın Ve İmzalanmaksızın Düzenleme
Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.
TMK MADDE 535’İN GEREKÇESİ
Maddenin kenar başlığı kaynak kanunun 502 inci maddesinde olduğu gibi kaleme alınmıştır. Zira bu madde sadece okuyup yazamayan kişilerin vasiyetnamesini düzenlememektedir. Burada okuyup yazma bildiği hâlde bedensel bir özür nedeniyle imza yeteneğine sahip olmayan kişilerin vasiyeti de söz konusudur.Maddenin birinci fıkrası kenar başlığına uygun olarak yeniden kaleme alınmıştır. “Okuyamama veya imza edememe” yerine “bizzat okumaz veya okuyamazsa ve bizzat imzalamaz veya imzalayamazsa” ifadesi kullanılmıştır.Maddenin ikinci fıkrası arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
TMK MADDE 535 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay2. Hukuk Dairesi
Esas : 2010/15172Karar : 2011/16274Karar Tarihi : 19.10.2011
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.