TMK MADDE 530 – Tereke Alacaklılarının Hakları3. Tereke Alacaklılarının Hakları
Mirasın açılması anında tereke, borçları karşılayamıyorsa ve borçlar mirasçılar tarafından da ödenmiyorsa, feragat eden ve mirasçıları, alacaklılara karşı feragat için ölümünden önceki beş yıl içinde mirasbırakandan almış oldukları karşılıktan, mirasın açılması anındaki zenginleşmeleri tutarında sorumludurlar.
TMK MADDE 530’UN GEREKÇESİ
Madde, 1984 tarihli öntasarının 434 üncü maddesinde olduğu gibi, İsviçre Medeni Kanununun 497 inci maddesi esas alınmak suretiyle ve arılaştırılarak yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.
TMK MADDE 530 İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI
Yargıtay14. Hukuk Dairesi
Esas : 2015/18071Karar : 2016/11027Karar Tarihi : 30.12.2016
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.08.2014 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.Davacı … Pazl. Dağ.Tic. Ltd. Şti vekili; davalının müvekkil şirkete borçlu olduğunu, hakkında yapılan icra takibinde malvarlığına rastlanmadığını, davalının murisi ile yapmış olduğu mirastan feragat sözleşmesinde mirastan feragat ettiğini, mirastan feragat sözleşmesinin muvazaalı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Davalı ile murisi…. arasında …. 3. Noterliğinde 19.02.2010 tarihli mirastan feragat sözleşmesi aktedilmiştir.Miras ölümle açılır. Herhangi bir işleme gerek olmadan kendiliğinden bir bütün olarak mirasçılara intikal eder. Türk Medeni Kanununda alacaklıların bundan zarar görmemesi için bazı tedbirleri alınmıştır. Söz konusu tedbirler acze düşen mirasbırakanın mirasçısının mirası ret işlemine karşı, alacaklıların reddin iptalini isteme (TMK. m.618); mirası reddeden mirasçıların alacaklılarının reddin iptalini isteme (TMK. m. 617); mirasçının alacaklılarına tenkis davası açma hakkının tanınması (TMK. m. 562/I); mirasçılıktan çıkarılan mirasçının alacaklılarına iptal veya tenkis davası açmasına imkan verme (TMK. m. 562/II); paylaşmaya katılma (TMK m.648) resmi tasfiyeyi talep (TMK. m.633); ivaz almak suretiyle feragat eden mirasçının tereke alacaklılarına karşı sorumlu tutulması imkân sağlanması (TMK. m. 530) ile terekeye ilişkin koruma önlemlerinin alınmasını isteme haklarının (TMK. m. 589) sağlanmasıdır. Mirastan ivazsız olarak feragat eden mirasçının alacaklılarınınferagatin iptalini isteyip isteyemeyecekleri hakkında Türk Medeni Kanununda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.(TMK m 617) Söz konusu hükmün lafzından malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirastan feragat etmesi halinde de feragatin iptalini isteyebilme yönünde bir sonuç elde edilememektedir. Feragat, mirasbırakanın ölümünden önce gerçekleşen bir hukuki işlemdir. Mirasın reddi ise, mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleşir. Mirastan feragatte beklemece bir haktan vazgeçme söz konusu iken, mirasın reddinde somut, güncel bir haktan vazgeçme söz konusudur. Mirasın reddinin iptaline ilişkin hükmün kıyas yolu ile mirastan feragate de uygulanması mümkün değildir. Kanundaki düzenleme eksikliği bir ihmalin sonucu olmayıp; bilinçli bir tercihin ürünüdür. Mirastan feragatte, kişinin beklenen bir haktan feragat ettiği, mirasçının ölümü anında sağ olup olmayacağı, dolayısıyla mirasçılık sıfatını kazanıp kazanamayacağı; mirasçı olabilse dahi, miras hissesine düşen mirasın parasal değerinin ne olacağı belirli değildir. Kanun koyucu bilinçli olarak susmuş ve olumsuz bir çözüm tarzını benimsemiştir. Buna karşın hukuk düzenince öngörülen diğer imkânlarının kullanılmasının önünü kapatmamamıştır.Mahkemece, davanın bu gerekçe ile reddedilmesi gerekirken, feragat sözleşmesinin tespitine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi nedeniyle iptalinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; davanın reddi sonucu itibariyle doğru bulunduğundan HUMK’ nun 438/IX. maddesi gereğince gerekçe düzeltilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün gerekçesi düzeltilerek ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinte yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi
Related Posts
27 Ocak 2021