Lazer epilasyon hizmeti niteliği gereği Lazer epilasyon hizmeti niteliği gereği, tedavi veya estetik amaçlar dışında yapıldığında davaya bakmaya genel mahkeme değil tüketici mahkemesi görevlidir (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 11.09.2012 tarih 2012/18626 Esas 2012/19294 Karar sayılı ilam). Taraflarca ileri sürülmese bile görevin yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekir.
T.C.Yargıtay
15. Hukuk Dairesi
Esas : 2018/2349 Karar : 2018/1468
“İçtihat Metni”Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, lazer epilasyon hizmeti sözleşmesinden zarar gören tüketicinin, çektiği acı ve kalıcı yaraları sebebiyle uğradığı manevi zararın giderilmesi için, 50.000,00 TL manevi tazminat istemine ilişkin olup, asliye hukuk mahkemesince taraflar arasındaki ihtilafın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK‘nın 1. ve devamı maddelerine göre mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir. Davada öncelikle, lazer epilasyon hizmetine ilişkin sözleşmenin tüketici işlemi sayılıp sayılmayacağı husus çözümlenmelidir. 6502 sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesine göre uygulanması gereken, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Yasa’nın amaç başlıklı 1. maddesinde; Yasa’nın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
Yasa’nın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım ses, görüntü ve benzeri gayrimaddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ve tüzel kişileri kapsar.
Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan Yasa’nın 3/d maddesinde “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için Yasa’nın amacı içinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasa’nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacının Yasa’da tanımlanan şekilde tüketici ve davalının da satıcı (hizmet sağlayıcı) olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme ve dava dilekçesi içeriğine göre lazer epilasyon hizmeti niteliği gereği, tedavi veya estetik amaçlar dışında yapıldığında davaya bakmaya genel mahkeme değil tüketici mahkemesi görevlidir (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 11.09.2012 tarih 2012/18626 Esas 2012/19294 Karar sayılı ilam).
Taraflarca ileri sürülmese bile görevin yargılamanın her aşamasında resen gösetilmesi gerekir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek, esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz içn tıklayın