Tüketici Hakları Kapsamında “Koronavirüs” Sebebiyle Paket Tur Sözleşmelerinin İptaliİlk olarak Çin’in Wuhan kentinde görülen ve hızla dünyanın diğer ülkelerine de yayılan ölümcül “Korona” virüsü ticaretten turizme kadar birçok sektörü olumsuz etkiledi. Çin’e giden turist sayısı neredeyse sıfırlandı. Çin’deki firmalarla yapılan uluslararası ticaret anlaşmalarının çoğu iptal edildi. Hatta öyle ki bu durum sadece Çin’i değil, tüm Uzakdoğu ülkelerini de etkiledi. Türkiye’de Uzakdoğu ülkelerine yapılan tatil rezervasyonları durma noktasına gelirken, önceden yapılmış rezervasyonların da yarısından fazlası iptal edildi.
Birçok insan korona virüsü sebebiyle yurt dışına çıkmaya korkar hale gelerek, yapmış olduğu seyahat planlarını iptal etmeye çalışmaktadır. “Çalışmaktadır” ifadesini kullanmamın sebebi, kişilerle seyahat firmaları arasında ücret iadesi tartışmaları ciddi bir boyut almış durumdadır. Bazı firmalar ücret iadesinin “bir kısmını” gerçekleştirirken, bazı firmalar ise hiçbir şekilde iade işlemi yapmamaktadır.
Korona virüsü nedeniyle yaşanan iptallerin “mücbir sebep” olarak değerlendirilip, bu kapsamda ücretlerinin iade edilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere tur satın alıp da seyahat planı yapan kişilerin bu sözleşmesi “Paket Tur Sözleşmesi” olarak değerlendirilmektedir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) kapsamında çıkarılan “Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği”, 14.01.2015 tarih ve 29236 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmeliğin 4. maddesinin “f” bendinde ”Paket Tur Sözleşmeleri”:
“Paket tur düzenleyicileri veya aracıları tarafından ulaştırma, konaklama ve başka turizm hizmetlerinden en az ikisinin birlikte, her şeyin dâhil olduğu fiyatla satıldığı veya satımının vaat edildiği ve hizmetin yirmi dört saatten uzun bir süreyi kapsadığı veya gecelik konaklamayı içerdiği sözleşmeler” olarak tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin “Kapsam” başlıklı 2. maddesine göre:
a) Paket turun ayrıntılarının, paket tur düzenleyicisi, aracısı veya katılımcısı tarafından belirlendiği veya aynı paket tur içindeki hizmetlerin ayrı ayrı faturalandırıldığı,
b) Başka ülkelerdeki paket tur düzenleyicisi veya aracısı tarafından düzenlenmekle birlikte Türkiye’deki bir aracı veya temsilci vasıtasıyla satışa sunulan,
c) Ticari veya mesleki faaliyetleri çerçevesinde paket tur hizmetinden faydalanan kişilerle kurulan,
sözleşmeler de paket tur sözleşmesi kapsamında değerlendirilecektir.
Paket tur sözleşmesinin tarafı olan tüketicilerin,
– Sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi,
– Sözleşmede haksız şartların yer alması,
– Tur programının ve fiyatının değişmesi,
– Sözleşmenin devri
gibi hallerde korunması gerekmektedir.
Yönetmeliğin 5. maddesi ile, paket tur sözleşmesinin kurulmasından önce katılımcıya ön bilgilendirme amaçlı broşür verme yükümlülüğü getirilmiştir[2]. Broşür verildiğinin ispatı seyahat acentesine aittir. Broşürde yer alan bilgiler, sözleşme kurulmadan önce broşürde açıkça belirtilmek ve katılımcıya bildirilmek şartıyla sözleşme kurulduktan sonra ise tarafların açık mutabakatı ile değiştirilebilir (Yönetmelik m.5/f.4).
Yine Yönetmelik uyarınca paket tur sözleşmelerinin yazılı yapılması gerekmektedir. Paket tur düzenleyicisi veya aracısı ilgilendirme yükümlülüklerine uymak zorundadır.
Katılımcının (Tüketicinin), tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme koşulları ise Yönetmeliğin 16. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:
– Paket turun başlamasından en az otuz gün önce fesih bildirimi yapıldıysa zorunlu vergi, resim, harç vb. yasal yükümlülüklerden doğan masraflar mahsup edilerek herhangi bir kesinti yapılmaksızın, katılımcının ödemiş olduğu bedel iade edilmelidir.
– Paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala yapılan fesih bildirimlerinde;
– Sözleşmede belirtilmek şartıyla belirli tutar veya oranda kesinti yapılabilir.
– Ayrıca aynı süre için geçerli olmak üzere katılımcının gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngöremediği veya engelleyemediği bir durum veya mücbir sebep nedeniyle fesih bildiriminde bulunması halinde, “ödenmesi zorunlu vergi, resim ve harç vb. yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile 3. kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan bedeller hariç” olmak üzere, katılımcının ödemiş olduğu bedel iade edilir.
Konu başlığımız açısından daha büyük bir önem arz eden “mücbir sebep”, borç ilişkisini kusursuz imkânsızlık sebebiyle sona erdiren hallerden biridir. Mücbir sebep hukukta, bir sorumluluğun yerine getirilmesini kısmen ya da tamamen, geçici veya daimi surette engelleyen, bu niteliği dolayısıyla sorumluluğu kaldıran veya yerine getirilmesini ve vadesini geciktiren veya sorumluluğun niteliğini değiştiren kişinin önceden beklemediği ve tahmin edemeyeceği, beklese ve tahmin etse bile engelleyemeyeceği dıştan gelen olağanüstü nitelikte bir olay, olgu veya durumdur. Bu engeli, deprem, sel vb. gibi doğal afetler, grev, isyan vb. gibi sosyal patlamalar, hastalık, tutukluluk, mevzuat tarafından getirilen yasaklamalar, büyük ekonomik krizler gibi farklı örneklerle ifade edebiliriz. Bahse konu korona virüsü sebebiyle dünyada ölüm vakalarının gittikçe artması ve karantinaya alınan birçok yer olması, olayın ciddiyetini gözler önüne sermektedir. Bu sebeple paket tur sözleşmesinin yapılmasından sonra ortaya çıkan korona virüsü de mücbir sebep olarak değerlendirmek yerinde olacaktır. Mücbir sebep ise, sözleşmenin her iki tarafı için de borçlarını sona erdirir.
Yeri gelmişken şunu da ifade etmek gerekir ki, paket tur sözleşmesi bağlamında güçlü konumda bulunan paket tur düzenleyen, zayıf konumda bulunan tura katılana istediği şartları dayatabilecek güçtedir. Bu kapsamda paket tur sözleşmesinin metninde veya müstakil herhangi bir belgede tura katılanın kendi haklarını kullanmaktan feragat ettiğine dair veya paket tur düzenleyenin yükümlülüklerini sınırlayan veya ortadan kaldıran kayıtlar Yönetmeliğin 10. madde hükmü gereği geçersizdir. Çünkü Yönetmeliğin 10. madde hükmü emredici nitelikte olup, sözleşmeye konulan aksi yöndeki kayıtlar kesin hükümsüz sayılmaktadır (TBK. m. 27).
Dikkat! Paket Tura katılan tüketicinin rezervasyon iptali talebini sadece sözlü olarak değil; e-posta, faks, whatsapp gibi yazılı yöntemlerle karşı tarafa bildirmesi isabetli olacaktır. Eğer bir anlaşmazlık söz konusu olursa, tüketicilerin Tüketici Hakem Heyetine veya Tüketici Mahkemelerine başvurarak haklarını talep etmeleri gerekecektir. Burada da dikkat edilmesi gereken husus:
– 6.920 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,
– Büyükşehir statüsünde olan illerde 6.920 Türk Lirası ile 10.390 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
– Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 10.390 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
– Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 6.920 Türk Lirası ile 10.390 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri görevlidir.
Tüketici hakem heyetine başvurular ücretsiz olup; bizzat gidilmek suretiyle veya e-devlet şifresi kullanarak Ticaret Bakanlığı’nın Tubis Sistemi üzerinden elektronik ortamda hakem heyeti başvuruları yapılabilmektedir.
Dr. Öğr. Üyesi Kemale Leyla ASLAN’ın yazısından alıntılanmıştır.
Related Posts
27 Ocak 2021
Eşin, Borçlu Eşe Kefil Olmak İstemesi Halinde, Kefaletin Geçerli Olması İçin Eş Rızasına Lüzum Olmadığının Kabulü Gerekir
Daha fazla oku
24 Ocak 2021
ARAÇ TAMİRİNİ KONU ALAN ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ
Daha fazla oku
25 Ocak 2021