Serbest Bölgelerde Çalışan İşçilerin Gelir Vergisi Kesintisi Kime Aittir ?Mevzuatımızda Serbest Bölgeler veya Teknokent (Teknoloji Geliştirme Bölgesi) gibi bölgelerde çalışan işçilerin ücretlerinin gelir vergisinden müstesna olduğu yani bu işçilerden, şartların oluşması halinde gelir vergisi tahsil edilmeyeceği düzenlenmiştir.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesi ; “Ücretten kesilecek verginin, yukarıda ayrıntılı bir biçimde ifade edildiği üzere, mükellefi işçi olup, kanundaki koşulların gerçekleşmesi halinde muafiyetten yararlanacak olan da işçidir”. şeklindeki bir gerekçe ile gelir vergisi kesintilerinin asıl sahiplerinin işçiler olduğu ve bu kesintilerin işçilere ödenmesi gerektiği yönünde karar vermiştir. ( 9.Hukuk Dairesi’nin 28.12.2016 tarih ve 2016/35340 E sy kararı ile aynı dairenin 28.06.2018 tarih ve 2016/34807 E sy kararı)
Ancak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi bu kararın tam aksi yönde bir karar vererek hukuki anlamda bir karışlığa yol açmıştır.
Bu sebepten Yargıtay 9.Hukuk Dairesi önceki görüşünden dönene kadar veya İçtihatları Birleştirme Kararı çıkana kadar;
1- Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin bakmaya yetkili olduğu iller içinde (İstanbul, Bursa, Kocaeli, Samsun, Antalya vb. ) açılan davalarda Gelir Vergisi Kesintileri işçiye ait olacaktır.
2- Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin bakmaya yetkili olduğu iller içinde (Adana, Ankara, Erzurum, İzmir, Gaziantep vb.) açılan davalarda Gelir Vergisi Kesintileri İşverene ait olacaktır.
İşte Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin almış olduğu karar metni ;
Yargıtay22. Hukuk Dairesi
Esas : 2018/9861Karar : 2018/18648 Karar : 13.09.2018
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : … 3. İŞ MAHKEMESİ
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.Dosya içeriğine göre, dava tarihi itibari ile davacının çalışmasının devam ediyor olması karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesince verilen karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesine aykırı olup bölge adliye mahkemesince verilen 25/04/2018 tarihli EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.Hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının, davalının şirketinde çalıştığı, davalı şirketin %85 oranında ürettiği ürünleri ihraç ettiğini, bu nedenle mevzuat gereği serbest bölgede kendisinin ve burada çalışan işçilerin vergiden muaf olmasına rağmen çalışanlarından gelir vergisi kesildiğini, usulsüz kesilen 100,00 TL vergi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının gelir vergisinin kendisine verilmesi talebinin mevzuata ve yasalara aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. … 3. İş Mahkemesinin 19/07/2017 tarih ve 2016/395 Esas, 2017/431 numaralı kararında davanın kabulü ile talebi doğrultusunda 100,00 TL gelir vergisi alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında, davacının serbest bölge ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Dosya içeriğine göre, davacı serbest bölgelerde uygulanan vergi muafiyetin uygulanması gerektiğini belirterek serbest bölge ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı ücretinden yapılan gelir vergisi kesinti miktarı 7208,96 TL olarak belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunun geçici 3.maddesinde, 24.02.2017 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6772 sayılı kanun 7.maddesi ile değişiklikler yapılmıştır.6772 sayılı kanun 7.maddesinde;”3218 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin ilk cümlesine “elde ettikleri kazançları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile serbest bölgelerde, bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme, depolama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan ve hizmetin tamamını Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara veren hizmet işletmelerinin, söz konusu hizmetlere konu malların serbest bölgelerden Türkiye’ye herhangi bir şekilde girişi olmaksızın yabancı bir ülkeye gönderilmesi şartıyla bu hizmetlerden elde ettikleri kazançları” ibaresi eklenmiş ve (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.“b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurt dışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilir. Bu oranı %50’ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bakanlar Kurulu bu yetkiyi, stratejik, büyük ölçekli veya öncelikli yatırımlar ile konusu, sektörü ve niteliği itibarıyla proje bazında desteklenmesine karar verilen yatırımlara yönelik olarak, bölge, sektör ya da faaliyet alanı itibarıyla farklılaştırarak veya kademelendirerek kullanabilir. Yıllık satış tutarı bu oranın altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilir.” hükmü düzenlenmiştir.3218 sayılı Kanun geçici 3.maddesinin b bendi değişiklikten önce;” Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurtdışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu oranı %50’ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yıllık satış tutarı bu oranın altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Serbest bölgede faaliyet gösteren yatırımcı-üreticinin bu bölgede ürettiği ürünlerinin FOB bedelinin en az %85 ini yurt dışına ihraç etmeleri halinde ihracaata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek amacıyla istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edileceği belirtilerek üretici ve ihracatçılara yönelik teşvik ve destek sağlanmakta olup,gelir stopaj teşviki işçilere sağlanan avantaj olmayıp işverenlerin istihdam maliyetini azaltmaya yönelik teşvik oluşu dikkate alındığında çalışanların bu teşvik unsuru üzerinden hak iddia etmeleri mümkün değildir. Sonuç olarak tahakkuk edecek verginin devlete ait vergi oluşu ve devletinde serbet bölgede faaliyet gösteren işverenler açısından yatırım ve üretimi teşvik için almaktan vazgeçtiği ve terkin edilen bu tutar üzerinde işçinin hakkı bulunmadığından Mahkemece talebin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
27 Ocak 2021
ÖLÜM SİGORTASI DALINDAN BAĞLANAN AYLIKLARIN DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATINDAN İNDİRİLİP İNDİRİLEMEYECEĞİ SORUSUNUN CEVABI
Daha fazla oku
25 Ocak 2021