Sahte Fatura Düzenleme Suçunda Mahkemenin Yapması Gereken Araştırmalarla İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay
11. Ceza Dairesi
Esas : 2016/11457Karar : 2019/2853Karar Tarihi : 19.03.2019
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : Mahkumiyet Sanıkların, söz konusu şirketle bir ilgilerinin bulunmadığını, suç konusu faturaları kendilerinin düzenlemediklerini, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgilerinin bulunmadığını savunmaları nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması,
2- Her takvim yılına ait faturaların ve şirketin kuruluş aşamasında sanıklar tarafından imzalanmış belgelerin sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
3- Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
4- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
5- 16/04/2009 tarihli yoklamada beyanları alınan ve mükellef şirketin çalışanları olduklarını beyan eden … ve… isimli kişilerin tanık olarak dinlenmesi; kendilerinden sanıkları tanıyıp tanımadıklarının, çalıştıkları sürede iş yerinin faal olup olmadığının ve şirketin işleri ile kimin ilgilendiğinin sorulması,Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
6- Kabule göre;
a) 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan kamu davasında her bir takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin, sanıkların eyleminin tek suç kabul edilerek eksik ceza tayini,
b) 2011 yılında düzenlenen ve sahteliği iddia edilen 4 adet faturanın düzenlenme tarihi tam olarak tespit edilip suç tarihi belirlenmeden, kesinleşme tarihi 02/05/2011 olan Gazinatep 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/7 Esas, 2011/183 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün tekerrüre esas alınması,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK‘nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 19.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay
11. Ceza Dairesi
Esas : 2016/11858Karar : 2019/3769Karar Tarihi : 11.04.2019
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Defter ve belgeleri gizleme, sahte fatura düzenlemeHÜKÜM : Mahkumiyet Sanık hakkında “defter ve belge gizleme” ve “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik katılan kurum vekili ve sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanığın, A. T. isimli arkadaşı ile birlikte iş yer kurmak için konuştuklarını, kendisine imza sirküleri ve noterden vekaletname verdiğini, daha sonra o yıl içinde arkadaşının öldüğünü, kendisinin iş yeri açmadığını Tuğ tekstil isimli iş yerinden haberi olmadığını, sahte fatura düzenlemediğini söylemesi, incelemesi yapılan faturalar, kira kontratı ve vergi dairesine sunulan bildirim dilekçesindeki ve işe başlama dilekçesindeki imzaların sanığa ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi, tanık sıfatıyla dinlenen dükkan sahibi …’un sanığı hiç görmediğini, kendisinden iş yerini kiralayanın sanık olmadığını söylemesi karşısında; sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını savunması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- İş yerinin muhasebecisi olan ve tanık sıfatıyla dinlenen …’un defter ve belgeleri sanığa teslimine dair 03.03.2011 tarihli defter ve belgelerin teslimi tutanağındaki imzanın sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılması,
2-Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
3- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
4- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
5- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
6- Kabule göre de;a- Defter ve belge gizleme suçu yönünden;
aa) 03.07.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren …. sayılı Kanunun 23. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2 maddesi gereğince hapis cezasının alt sınırının 18 aya yükseltildiği gözetilmeden 1 yıl olarak uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,bb) Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması,
b-Tüm suçlar yönünden ise; hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK‘nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, …. sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK‘nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay
11. Ceza Dairesi
Esas : 2016/6049Karar : 2019/82Karar Tarihi : 08.01.2019
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Beraat …. San ve Tic. Ltd. Şirketinin müdürü olan sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; 213 sayılı VUK‘nin 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından, öncelikle …’nın yazısında alındığı belirtilen, Rapor Değerlendirme Komisyonu’nun 26.08.2011 tarih, I/558 sayılı mütalaasının dosya içerisine celbi ile gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından, Ba-Bs form analizine göre …. San ve Tic. Ltd. şirketinden mal aldığına dair Ba formu ile bildirimde bulunan yani suça konu faturaları kullanan mükelleflerin kimler olduğu ve bu şirket veya kişiler haklarında vergi incelemesi yapılıp yapılmadığı, ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makalelerimiz için tıklayın