MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN
Özet : İstemci vekilinin, müvekkilinin Braunschweing Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen iflas kararının tanınmasını ve tenfizini istediği davada, 2675 s. MÖHUK m. 34 ile m. 41 kapsamındaki koşulların bulunduğu gerekçesiyle tanıma ve tenfiz kararı verilmiştir. Söz konusu Kanun istem tarihinde yürürlükte olmamakla, istem tarihinde yürürlükte bulunan 5718 s. MÖHUK’un tanıma ve tenfizi düzenleyen 58. ve 54. maddelerinde belirtilen koşulların istemcinin tacir olmaması sebebiyle tümü bulunmadığından istemin reddi gereklidir. Bu sebeple, mahkemece verilen karar bozmayı gerektirir.
T.C.Yargıtay
23. Hukuk Dairesi
Esas : 2013/8371 Karar : 2014/1048 Karar Tarihi : 14.02.2014
Taraflar arasındaki iflas kararını tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen kesin kararın kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı’nın talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği konuluşup düşünüldü.
KARAR
İstemci vekili, müvekkilinin Almanya’da yaşadığını ve hakkında Braunschweing Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.04.2011 gün ve 273 IK 130/11 sayılı kararla iflas kararı verildiğini, kararın 31.05.2011 günü kesinleştiğini ileri sürerek, iflas kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece somut olayda 2675 sayılı MÖHUK’un 34 ila 41 inci maddelerindeki koşulların bulunduğu gerekçesiyle tanıma ve tenfiz kararı verilmiştir.
Karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
İstem tarihinde yürürlükte bulunan ve somut olay bakımından uygulanması gereken 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un ‘Tanıma’ yı düzenleyen 58. maddesinin (1) sayılı bendine göre, tanıma için aynı Yasa’nın ‘Tenfiz’i düzenleyen 54.maddesinde aranan koşullardan 1/a bendi dışındakilerin bulunması gerekir. Belirtilen maddenin 1/c bendinde de tanınması istenen kararın Türk kamu düzenine aykırı olamayacağı hususu net biçimde gösterilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 43.maddesine göre ancak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir sayılan ya da tacirler hakkındaki hükümlere tabi olanlar ile tacir olmadıkları halde, özel yasalara göre iflasa tabi tutulan kimselerin iflasına karar verilebilir; bu husus Türk kamu düzeni ile ilgilidir.
İstemci tacir olmayıp, hakkında Almanya’da verilen iflas kararının tanınması talebinin reddine karar verilmek gerekirken, hatalı değerlendirme ve yürürlükte bulunmayan bir Yasa’dan bahisle tanıma ve tenfiz kararı verilmesi doğru olmamıştır.
İstemci vekilinin, müvekkilinin Braunschweing Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen iflas kararının tanınmasını ve tenfizini istediği davada, 2675 s. MÖHUK m. 34 ile m. 41 kapsamındaki koşulların bulunduğu gerekçesiyle tanıma ve tenfiz kararı verilmiştir. Söz konusu Kanun istem tarihinde yürürlükte olmamakla, istem tarihinde yürürlükte bulunan 5718 s. MÖHUK’un tanıma ve tenfizi düzenleyen 58. ve 54. maddelerinde belirtilen koşulların istemcinin tacir olmaması sebebiyle tümü bulunmadığından istemin reddi gereklidir. Bu sebeple, mahkemece verilen karar bozmayı gerektirir
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma işleminin kabulü ile HUMK.’ nun 427/7. maddesi gereğince hükmün kanun yararına ve hukuki sonuçları kalkmamak koşuluyla BOZULMASINA aynı yasanın 427/son maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Resmi Gazetede yayınlanması için Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 14.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın