Komisyon Sözleşmesi Ve Karar Düzeltme Aşamasında Sunulan FeragatnameÖzet : Dosyaya ibraz edilen belgelere göre,davacının suç duyurusu üzerine cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında alınan imza incelemesine konu bilirkişi raporunda 17.08.2013 tarihli “Sözleşme” başlıklı belgedeki davacıya ait isim,soyisim ile imzanın davacının el ürünü olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mahkemece davalılar tarafından söz konusu belge üzerinde imza incelemesi yapılmasına ilişkin itirazlar kapsamında öncelikle davacının suç duyurusu üzerine yürütülen soruşturmaya ilişkin ceza dosyası celbedilerek 17.08.2013 tarihli “Sözleşme” başlıklı belge üzerindeki isim,soyisim ve imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda gerekli yazı ve imza incelemesine konu bilirkişi raporu alınarak imzanın aidiyeti incelenmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
T.C.Yargıtay13. Hukuk Dairesi
Esas No : 2014/29270Karar No : 2014/37071Karar Tarihi : 22.12.2014
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ortağı H.A.. K… ile davalılar arasında 19.03.2005 tarihli üç adet sözleşme imzalandığını, bu sözleşmelere göre davalılar adına ihale teklif dosyalarının hazırlanması, temsilen ihalelere katılınması ve ihalelerin kazanılması halinde % 5 oranında ücret ödenmesi konusunda anılaştıklarını, bu kapsamda davalıların ayrı ayrı vekalet verdiklerini, davalıların ortak girişim olarak katıldıkları 8 ihale, davalı A….’in katıldığı 13 ihalenin kazanıldığını, bu ihalelerden 32.665,579 TL tutarındaki ihalenin davalılar üzerinde kaldığını, ihtara rağmen sözleşmede kararlaştırılan ücretlerinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalılar hakkında icra takibi yaptığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin 20.000 TL alacak ve ferileri üzerinden devamına,% 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı A…..A.Ş. vekili tarafından karar düzeltme aşamasında dosyaya sunulan 09.09.2013 havale tarihli dilekçede; davacı ile 17.08.2013 tarihinde karşılıklı anlaşarak sözleşme imzaladıklarını bu sözleşmeye göre davacının davadan feragat ettiği bildirilmiş olup,dairemizce yapılan tashihi karar incelemesi sonucu; davalı tarafından dosyaya ibraz edilen taraflara atfen imzalandığı anlaşılan “sözleşme” başlıklı belge içeriğinde davacının eldeki dosyaya ilişkin alacağını tahsil ettiği, hiçbir alacağının kalmadığından dolayı davalı A…..A.Ş. ibra ederek eldeki dava ve bu davanın konusu olan icra takibinden feragat ettiğinin anlaşıldığı,bu feragat işleminin davayı sonlandıran işlem olup, yargılamanın her aşamasında yapılabileceği, mahkemece davalı tarafça sunulan sözleşme içeriğine ilişkin tarafların beyanları alınarak, belgedeki imzaların tarafların eli mahsulü olması, bir başka deyişle belge içeriğin gerçek olduğunun saptanması halinde davadan feragat ile ilgili bir karar verilmek üzere mahkeme hükmünün bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece bu bozma kararına uyulmasına rağmen davalı taraflarca dosyaya sunulan 17.08.2013 tarihli “Sözleşme” başlıklı belgedeki imzaların davacı tarafa ait olup olmadığına dair davacının beyanı dışında başkaca bir inceleme yapılmamış olup,davacının imzanın kendisine ait olmadığına dair soyut beyanlarına itibar edilerek hüküm tesis edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen belgelere göre,davacının suç duyurusu üzerine cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında alınan imza incelemesine konu bilirkişi raporunda 17.08.2013 tarihli “Sözleşme” başlıklı belgedeki davacıya ait isim,soyisim ile imzanın davacının el ürünü olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mahkemece davalılar tarafından söz konusu belge üzerinde imza incelemesi yapılmasına ilişkin itirazlar kapsamında öncelikle davacının suç duyurusu üzerine yürütülen soruşturmaya ilişkin ceza dosyası celbedilerek 17.08.2013 tarihli “Sözleşme” başlıklı belge üzerindeki isim,soyisim ve imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda gerekli yazı ve imza incelemesine konu bilirkişi raporu alınarak imzanın aidiyeti incelenmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
26 Ocak 2021
Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ile Davacı İdare Adına Tescili Davalarında Davacı İdare Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilmemesi Gerekir
Daha fazla oku
27 Ocak 2021
Kredi Kartı Aidatlarını İade Ediyoruz Denilerek, Mağduru İkna Edip Kredi Kartı Bilgilerini Aldıktan Sonra Para Çekilmesi Eylemin Dolandırıcılık Suçunu Oluşturur
Daha fazla oku
23 Ocak 2021
Anayasa Mahkemesi,Vergi Borcu Nedeni İle Kişinin Yaşadığı Eve Haciz Konulması Hak İhlalidir
Daha fazla oku
23 Ocak 2021