Karşılıklı Boşanma Ve Tedbir Nafakası DavasıYargıtay2. Hukuk Dairesi
Esas : 2019/387Karar : 2019/2928 Karar Tarihi : 18.03.2019
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ : Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma – Tedbir Nafakası
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Mahkemece verilen ilk hüküm ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nu 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına, taraflarca tanzim olunan protokolün onaylanmasına, protokolün 3. bendinde yazıldığı üzere 15.000 TL maddi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, diğer taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, kararın davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04.04.2016 tarihli ilamı ile “Davacı-karşı davalı vekili davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davacı-karşı davalı kadının davadan feragat nedeniyle davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek lehine maddi ve manevi tazminata ve erkeğin anlaşmalı boşanmaya ilişkin protokol kapsamında ödediği anlaşılan 15.000 TL’nin yasal faiziyle birlikte kadından tahsili ile erkeğe ödenmesine ve davacı-karşı davalı kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasının reddine karar verilmiştir.Davalı-karşı davacı erkeğin protokol gereği kadına ödediği 15.000 TL alacak talebine ilişkin harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir davası bulunmamaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı erkeğin protokol gereği kadına ödediği 15.000 TL alacağına yönelik talebi ile ilgili olarak “Karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan talebin kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Related Posts
24 Ocak 2021
Beyana Karşı Beyana Sorulması Üzerine Davacı Vekilinin Bir Diyeceklerinin Olmadığı Sözünün Beyanı Kabul Mahiyetindedir
Daha fazla oku
26 Ocak 2021
HAGB İle Birlikte Ehliyetin Süreli Olarak Geri Alınmasına Karar Verilmişse, HAGB Açıklanmadığı Halde Hemen Ehliyet Geri Alınır Mı ?
Daha fazla oku
27 Ocak 2021
Malpraktis Davalarında Sigorta Şirketinin Sorumluluğu Ve Dava Aşamasında İleri Sürülmeyen İtirazların İstinaf Aşamasında İleri Sürülemez
Daha fazla oku
27 Ocak 2021