İşverenlerin işçileri ücretsiz izne çıkarma konusunda yetkileri bulunmaktadır. Ancak bu yetki, bazı şartlara bağlıdır ve işçinin onayı olmadan ücretsiz izin verme durumu söz konusu değildir.
4857 sayılı İş Kanunu‘nun 40. maddesi gereğince, işverenler işçilerini ücretsiz izne çıkarma hakkına sahiptirler. Ancak bu izin, işveren tarafından tek taraflı olarak verilemez. İşçinin de bu konudaki talebi ve onayı gereklidir.
İşçinin ücretsiz izin talebi, işverene yazılı olarak iletilmelidir. İşveren de bu talebi değerlendirerek, işçisini ücretsiz izne çıkarabilir. Ancak işveren, işçinin talebini reddetme hakkına da sahiptir.
İşverenin işçiyi ücretsiz izne çıkarma yetkisi, sadece belirli durumlarda söz konusudur. Örneğin işyerindeki üretimde azalma, ekonomik zorluklar veya işyerindeki bir faaliyetin geçici olarak durdurulması gibi durumlarda işveren, işçisini ücretsiz izne çıkarabilir.
Ancak işverenin bu yetkisi, iş kanunları tarafından sınırlandırılmıştır. İşçinin haklarının korunması amacıyla, işverenin işçileri ücretsiz izne çıkarma hakkı, belirli sürelerle ve belirli şartlar altında kullanılabilir.
Özetle, işverenlerin işçileri ücretsiz izne çıkarma yetkisi bulunsa da, bu yetki sınırlıdır ve işçinin onayı olmadan ücretsiz izin verme durumu söz konusu değildir. İşçinin talebi ve belirli şartların varlığı gereklidir. İşverenlerin bu konuda iş kanunlarına uygun hareket etmeleri ve işçilerin haklarını korumaları önemlidir.
İşveren, işçiyi ücretli izin kullanmaya zorlayabilir mi?
İşveren, işçiyi onayı olmadan ücretsiz izne çıkaramaz. İşçinin izin kullanması, işverenin onayına bağlıdır ve işverenin izin talebini reddetmesi durumunda, işçi izin kullanamaz. Ancak, işveren yasalara uygun bir şekilde işçiyi ücretli izne yönlendirebilir. İş Kanunu’na göre, işçi yıllık izin hakkını kullanmak zorundadır ve işveren de bu hakkı kullanmasını teşvik etmekle yükümlüdür. İşveren, işçiyi ücretli izin kullanmaya zorlayabilir ancak bunu yasalara uygun bir şekilde yapmalıdır.
İşçinin ücretsiz izne çıkması iş sözleşmesine nasıl yansır ?
İşçi ücretsiz izne ayrıldığında iş sözleşmesi belirli bir süre askıya alınır ve işçi ve işveren sözleşmeyi feshetmeden bunu kabul eder. Bu süre içinde maaş ödenmez ve SGK primleri beyan edilmez. İşçi, işverenin rızası olmadan kendi isteğiyle ücretsiz izne ayrılamaz ve işveren, işçiyi kendi rızası olmadan ücretsiz izne çıkaramaz. İşçi ve işveren ücretsiz izne ayrılmayı kabul ederse, işveren ay sonuna kadar işçinin durumunu aylık sosyal güvenlik prim beyannamelerinde “ücretsiz izne çıkarılmış” olarak belirtmek zorundadır. İşverenin işçiyi rızası olmadan ücretsiz izne çıkarması işçinin iş akdini feshetmesi için geçerli bir sebep sayılabilir.
Bu konu hakkında Yargıtay Kararlarını inceleyelim
1-) Kanun koyucu tarafından işverene açıkça yetki verilmediği takdirde (Koronavirüs zamanında olduğu gibi) işveren nedeni ne olursa olsun işçinin yazılı onayını almadan işçiyi zorla ücretsiz izne çıkaramaz.
2-) Yargıtay içtihat ve uygulamalarına göre; zorla ücretsiz izin verilmesi, hizmet akdinin feshi niteliğindedir. (T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2004/22912 E.-2005/13742 K.)
3-) İşçi, ücretsiz izine ayrılmayı kabul etmiyorsa, işveren tek taraflı olarak işçiyi ücretsiz izne çıkaramaz. Buna rağmen işveren işçiyi ücretsiz izne gönderirse, bu durum işçi açısından haklı fesih sebebidir. Diğer şartlar da varsa işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. (T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2014/31153 E.-2016/4095 K.)
4-) Ücretsiz izin dönemi, işçinin fiilen çalışmaması nedeniyle ücrete ve sigortaya hak kazanmadığı dönemdir. Ücretsiz izinde geçen süreler kıdem tazminatına esas süre bakımından dikkate alınmaz. (T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/1982 E.-2012/9363 K.)
5-) Yargıtay başka bir kararında da, işçinin ücretsiz izinli olduğu sürenin, yıllık ücretli izne hak kazanmak için gerekli 1 yıllık çalışma süresinin hesabında nazara alınamayacağına karar vermiştir. (T.C.Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 1995/24545 E.-1996/62 K.)
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.