İş Kazası tazminat hesabına ilişkin Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Esas Karar 2020/9717 e. 2021/2003 k.sayılı kararı incelendiğinde
Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.( İş Kazası tazminat )
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair dair verilen karara davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.( İş Kazası tazminat )
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve **** tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.( İş Kazası tazminat )
I-İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 03.06.2011 tarihli iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğradığı iddiasıyla fazlaya ilişkin talep hakkı saklı olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.( İş Kazası tazminat )
Davacı vekili ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemi yönünden fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 78.535,90 TL’ye artırmış, başvurma harcını da yatırmak suretiyle 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.( İş Kazası tazminat )
II-CEVAP : Davalı*** davacının inşaatta kalıpçı ekibinin içindeyken, tecrübesiz olması nedeniyle çay yemek işlerine bakmak için görevlendirildiğini, kendisine bir görev verilmediği halde inşaatı izlerken tahtaya basıp düşmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, davacı jandarma ifadesinin bu yönde olduğunu, davacının şikayetçi olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.( İş Kazası tazminat )
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“…..Davanın kısmen kabulüne ,İş kazası sonrası oluşan iş görmezlik ve maluliyet durumuna göre bilirkişi raporunda belirtilen 78.535,90 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 03/06/2011 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile, Davacının yaşadığı kaza ve sonrasındaki sosyal ve psikolojik etkiler ile maluliyet oranı göz önünde bulundurularak, takdiren 9.450,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/06/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” şeklindedir.( İş Kazası tazminat )
B-BAM KARARI
“Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeni dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 ve 355. maddeleri gereğince esastan reddine,” şeklindedir.( İş Kazası tazminat )
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle, Yerel Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda, tanık beyanları ve meslek odasından gelen yazı cevabının dikkate almadığı, re’sen davacının TÜİK verilerine göre gelir elde ettiğinin kabulü ile yapıldığı, rapora yönelik itirazlarının Yerel Mahkemece dikkate alınmadan hüküm kurulduğu, bilirkişinin mahkemenin takdir yetkisine müdahale niteliğinde olan raporunun kabul edilemeyeceği, ağır iş kolunda çalışan müvekkilinin asgari ücretin biraz üzerinde bildirilen TÜİK rakamları üzerinden çalıştığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 1931 yılı Fransa koşullarını yansıtan PMF tablosu uygulamasından vazgeçilerek Türkiye koşullarını daha iyi yansıtan TRH-2010 bakiye ömür tablosunun maddi zarar hesabına esas alınması gerektiğini, Bakiye ömrün kaza tarihi itibariyle değil fiili durumu yansıtan rapor tarihi itibariyle hesaplaması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.( İş Kazası tazminat )
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2– Dava, iş kazası sebebiyle sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, bu tür davalar nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan davacı zararlarının giderilmesine ilişkindir.
Uygulamada, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin kabulüne göre de; sigortalının veya hak sahibinin bakiye ömürlerinin tespiti noktasında 1931 tarihli “PMF (Population Masculine et Feminine)” Fransız yaşam tablosundan yararlanılmakta ise de; Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin ortak çalışmalarıyla “TRH2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunun 2012/32 sayılı Genelgesiyle de ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir.( İş Kazası tazminat )
Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır.
Bu durumda, Dairemizin kurum tarafından açılan rücu davalarında da istikrarlı bir şekilde uyguladığı üzere, ülkemize özgü ve güncel verileri içeren, “TRH 2010” tablosunun iş kazası ve meslek hastalığından kaynaklı maddi tazminat davalarında da bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınması gerektiği açıktır.( İş Kazası tazminat )
Eldeki davada, hükme esas alınan ve davacının ıslah dilekçesinin dayanağını oluşturan 22.01.2018 tarihli hesap raporunda yukarıda açıklamaların aksine bakiye ömrün tespitinde “TRH 2010” tablosu yerine, “PMF 1931” tablosu uygulanması hatalı olmuştur.
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, davacının maddi tazminatının hesabı noktasında hükme esas alınan ve davacının ıslahının dayanağını oluşturan 22.01.2018 tarihli hesap raporunda bakiye ömür tablosu olarak TRH 2010 tablosunu esas alarak davacının bakiye ömrünü belirlemek, bu hesap raporunda esas alınan bilinen (işlemiş) dönem sonu tarihini ve bakiye ömür tespiti haricindeki diğer verileri gözetmek, bu tarihten sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki değişiklikleri rapora yansıtmamak suretiyle davacının maddi tazminat alacağını belirletmek, davacının talebini de gözeterek maddi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir. ( İş Kazası tazminat )
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, hatalı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, **** oyçokluğuyla, 23.02.2021 gününde karar verildi……”( İş Kazası tazminat )
denilmekle iş kazalarında bedensel zararların hesabında TRH2010 uygulanması gerektiği belirtilmiştir.Bu kapsamda yargı her alanda istikrarlı olarak TRH2010 uygulamasına geçtiği ortaya çıkmaktadır.
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.