İddianamede Belirtilmeyen Suçtan Mahkumiyet Halinde Temyiz Edilemediğinden Kanun Yararına Bozma Talebinin Kabulü Gerekir
Yargıtay
11. Ceza Dairesi
Esas : 2020/1093Karar : 2020/2488Karar Tarihi : 19.03.2020
“İçtihat Metni”
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 18.02.2020 tarih ve 2020/1876 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.02.2020 tarih ve KYB-2020/24860 sayılı ihbarname ile;Sahte fatura kullanmak suretiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan sanık …’ın, anılan Kanun’un 359/b (2 kez), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 kez 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2019 tarihli ve 2014/86 esas, 2019/212 sayılı kararının “Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen kararın adı geçen sanık ile birlikte aynı suçtan mahkûm edilen diğer sanık … tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya aslının Antalya Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiğinin anlaşılması karşısında, onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;
Her takvim yılı içerisinde işlenen “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” fiillerinin birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturacağı ancak, somut dosya kapsamında, sanık hakkında 213 sayılı Kanun’un 359/1-b maddesinde düzenlenen sahte fatura kullanmak suçundan yöntemine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” ve aynı Kanun’un 225. maddesinin 1.fıkrasında yer alan “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak sanığın sahte fatura düzenleme suçu yanında, ayrıca sahte fatura kullanmak suçundan mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sanık … hakkındaki Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.03.2019 tarihli 2014/86 Esas ve 2019/212 Karar sayılı dosyasına konu “sahte fatura kullanma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; sanık hakkındaki 2011 ve 2012 takvim yıllarına ilişkin sahte fatura kullanma suçundan kurulan “2 kez 3 yıl 1 ay 15 gün” hapis cezalarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin infazının durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine,
2-Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2014 tarih ve 2014/6422 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 24.12.2013 tarihli 2013-A-1403/65 sayılı vergi suçu raporuna uygun olarak “2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçuna iştirak” suçundan kamu davası açılmış ise de; Antalya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının 03.01.2014 tarihli 2014-I/7 sayılı mütalaasının “sahte belge kullanma suçuna iştirak” şeklinde verildiği, “sahte fatura düzenleme suçuna iştirak” eylemine ilişkin verilmiş bir mütalaa bulunmadığı, ayrıca birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “sahte fatura kullanma” ve “sahte fatura düzenleme” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği dikkate alınarak; 213 sayılı VUK‘nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, sahte fatura düzenleme suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulmuş olması karşısında; belirtilen husus yönünden de kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 19.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın