Boşanma, evlilik birliğinin sona ermesiyle sonuçlanan bir hukuki süreçtir. Boşanma sürecinde en önemli konulardan biri, mal paylaşımı ve nafaka konularıdır. Mal paylaşımı, çiftlerin evlilik süresince edindikleri mal varlıklarının nasıl bölüneceğiyle ilgilidir. Nafaka ise, boşanma sonrası bir tarafın diğer tarafa maddi destek sağlamasıdır.
Bu makalede, Türkiye’deki mal paylaşımı ve nafaka yasaları hakkında ayrıntılı bilgi verilecek ve bu konularda doğru kararlar vermenize yardımcı olacak ipuçları sunulacaktır.
Mal paylaşımı, Türk Medeni Kanunu’na göre yapılmaktadır. Kanun, mal paylaşımında edinilmiş malların ve kişisel malların ayrı ayrı ele alınması gerektiğini belirtir. Edinilmiş mallar, evlilik süresince elde edilen mal varlıklarını ifade ederken, kişisel mallar ise evlilik öncesi veya evlilik sırasında miras yoluyla edinilmiş mal varlıklarını ifade eder.
Boşanma davası sırasında, çiftler mal paylaşımı konusunda anlaşamazlarsa, mahkeme tarafından karar verilir. Mahkeme, edinilmiş malların ne kadarının hangi tarafa verileceğine karar verirken, çiftlerin gelir durumu, çocukların velayeti ve diğer faktörleri de dikkate alır.
Nafaka ise, boşanma sonrasında maddi desteğe ihtiyacı olan tarafın diğer tarafından alacağı tutarı ifade eder. Nafaka tutarı da, mahkeme tarafından belirlenir ve çiftlerin gelir durumu, çocukların velayeti ve diğer faktörler göz önünde bulundurulur.
2023 Yılında Medeni Kanuna Göre Mallar Nasıl Paylaşılır
Medeni kanun, 2002 yılının başından itibaren, yani 01.01.2002 tarihinden itibaren yenilenmiştir. Bugün hala geçerli olan medeni kanuna göre eşler arası mal paylaşımında eşitlik esas tutulmaktadır. Ancak, konuyla ilgili tarafların hakkını korumaya yönelik istisna durumlar vardır.
Türk medeni kanununun 202 – 281 maddeleri boyunca eşler arası mal paylaşımına ait kanunlar yer almaktadır. Buradaki kanunlar eşlerin 2002 yılı itibariyle edindiği mallara yöneliktir. Yani, 2002 öncesinde alınan mallar, kimin üzerineyse o mallar üzerinde hak sahibidir. 2002’den sonra alınan mallar ise aşağıda açıklayacağımız üzere güncel medeni kanuna tabidir.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Edinilmiş mallara katılma rejimine göre eşler, evlilik süresince edinilen malları yarı yarıya bölüşürler. Bu bağlamda, eşlerin evlilik öncesinde edindiği mallar hiçbir şekilde konuya dahil olamaz. Tarafların haklarını korumaya yönelik olarak bazı istisnalar hariç mallar yarı yarıya paylaşılır. İstisna durumlar aşağıdaki gibi:
- Miras sonucu sahip olunan mallar,
- Miras gibi, karşılıksız olarak sahip olunan mallar,
- Manevi tazminat alacakları,
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Tarafların evlilik öncesi edindiği mallar ve yukarıdaki istisna durumlara dahil olan malları paylaşılmaz. Bu mallar dışında geriye kalan, evlilik süresince edinilmiş mallar eşler arasında eşit olarak paylaştırılır. Boşanmada mal paylaşımı yapılırken eşler arasında paylaştırılacak mallar aşağıdaki gibidir:
- Çalışma karşılığı elde edilen mallar,
- Kişisel malların geliri:
- Eşlerden birisi evlilik öncesinde bir gayrimenkule sahip olabilir. Bu gayrimenkul boşanma sürecinde paylaştırılmaz, ancak evlilik süresince gayrimenkulden elde edilen kira değeri eşler arasında eşit olarak paylaştırılır.
- SGK veya diğer sosyal yardım kuruluşlarının yaptığı ödemeler,
- İş kazası veya benzer durumlar nedeniyle alınan maddi tazminatlar,
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
- Mal Rejimi Sözleşmesi
- Mal rejimi sözleşmesi eşler arasında mal paylaşımına yönelik bir sözleşmedir. Bu sözleşme evlilik öncesinde veya sonrasında yapılabilir. Eğer eşlerden birisi iflas etmiş veya ciddi borç altındaysa, boşanmada mal paylaşımı ile ilgili geçerli rejim, mal ayrılığı rejimine çevrilir. Bu sayede, borcu olmayan eş bu borçtan korunmuş olur.

Boşanmada Mal Paylaşımına Dair İstisna Durumlar
Eşlerin kendi kullanımlarına özel olan eşyaları mal paylaşımından ayrı tutulur. Bunun gibi başka birçok istisna durum mevcuttur. Eğer boşanmada mal paylaşımıyla ilgili istisna bir durum olduğunu düşünüyorsanız hak kaybına uğramamak adına bir avukat ile görüşmenizi tavsiye ederiz.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Açma Süresi (Zamanaşımı)
Boşanmada mal paylaşımı davası, belli bir zamanaşımı süresi geçmeden açılmalıdır. Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır (Yargıtay HGK – 2013/520 k). Kanunun belirlediği 10 yıllık süre geçtiği takdirde, mal paylaşımı talebinde bulunmak mümkün değildir.
Uygulamada boşanma davası sonuçlanmadığı halde ayrı bir dava ile mal paylaşımı talep edilmektedir. Bu halde, mal paylaşımı davasına bakan mahkeme boşanma davasının kesinleşmesini beklemekte ve zamanaşımı sorunu bu şekilde daha kolay bertaraf edilmektedir.
Yurtdışında boşananlar açısından mal paylaşımı davasının zamanaşımı süresi, ilgili ülkenin kanunlarına göre boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Boşanmada mal paylaşımı davasının nerede ve nasıl açılacağı; yani yetkili ve görevli mahkeme 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ve MK m.214 ile belirlenmiştir.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Görevli Mahkeme: Boşanma halinde eşler arasında görülecek mal paylaşımı davasına bakmaya, 4787 sayılı kanun ile kurulan Aile Mahkemesi görevlidir.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Yetkili Mahkeme: Mal paylaşımı davasının görüleceği yetkili mahkeme, yani davanın Türkiye’deki hangi il veya ilçede açılacağı ise şu şekilde belirlenir (MK md.214):
Eşlerden birinin ölümü nedeniyle mal rejimi sona ermiş ise, ölenin son ikametgahı mahkemesi boşanmada mal paylaşımı davasına bakmakla yetkilidir.
Evlilik mahkemenin boşanma kararı ile sona ermişse veya devam eden bir boşanma davası varsa, boşanma davasına bakmaya yetkili olan mahkeme mal rejiminin tasfiyesini, yani boşanma halinde mal paylaşımını yapmakla da yetkilidir.
Yukarıdaki iki durum haricindeki diğer tüm hallerde davalı eşin ikametgahı aile mahkemesi boşanmada mal paylaşımı davasına bakmaya yetkilidir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı, tarafların özgür iradesi ve arzusunu göre yapılabilir. Eşler, anlaşmalı boşanma protokolüyle isterse malları yine yarı yarıya paylaşabilir veya başka bir paylaşım oranı da belirleyebilir. Eşlerden biri anlaşmalı boşanma protokolüyle mal paylaşımına dair tüm haklarından feragat de edebilir.
Anlaşmalı boşanma protokolü ile mal paylaşımı davası açmaktan feragat edilecekse, feragat beyanı protokole açıkça yazılmalıdır. Protokole şu şekilde bir ibare yazılmalıdır: “….taraflar edenilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı talep haklarından feragat ederler…”
Anlaşmalı boşanma protokolünde; “…nafaka, maddi ve manevi tazminat aldım, başka hiçbir talebim yoktur…” , “…tüm haklarımı aldım, başka mal istemiyorum..” , “ev eşyalarımı aldım, başka hiçbir mal istemiyorum” şeklindeki ibareler boşanmada mal paylaşımı talep hakkından feragat edildiği anlamına gelmez. Bu şekildeki tüm ibareler boşanma davasının eki niteliğindeki maddi ve manevi tazminat, nafaka, ev eşyalarının paylaşımı vb. gibi haklardan feragat edildiği anlamına gelir.
Anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların mal paylaşımını yaptıklarına dair açık herhangi bir ibare yoksa, taraflar anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren başlayan 10 yıllık dava zamanaşımı süresi içinde boşanmada mal paylaşımı davası açabilirler.
Bu konuda benzer makaleler için tıklayın
Aklınıza takılan tüm soruları sorabilirsiniz. Yorum yapmaktan çekinmeyin.